Uysal ama çılgın yılların BiyonikKedi'siyim.Her an yırtıcı bir pantere dönüşebilirim.Kafamın tasını attırmasınlar yeter.Karışan,bulaşan,sataşanlara uyuz olur ben de sataşırım..Herkes kendi bildiği doğrularıyla kendi hayatını yaşasın gitsin.Daha ne!!Yaşayacaksan adam gibi yaşa!Zaten hayat çok kısa!

30 Mayıs 2008 Cuma

FETHİYE'DE TATİL

"Tatil yaklaşıyor.Bu yıl nereye gitsek" diyenler
"Ya yoksa bu yıl Fethiye'ye mi gitsek ki?"diyenler
"Fethiye'de nerede kalınır,ne yapılır,nasıl gezilir?"diyenler

Birleşin.

Fethiye'de yaşayan ama bir Fethiyeliden daha Fethiye aşığı olan bir İstanbullu'nun tavsiyelerine kulak verin.
Ver yavrum kulağı ;)

Yazarın notu:Fethiye'ye gidip bu dostumla bizzat tanışmış biri olarak aklınıza hemen pislik gelmesin,merak buyurmayınız.Oteller Onun değil,tanıdıklarının ve bu iş için komisyon almıyor.Nasıl ki siz memnun kaldığınız bir oteli başka birilerine tavsiye edince otel size minnet duyup bir komisyon vermiyor yada ücretsiz 1 hafta tatil vaat etmiyorsa bu da işte öyle.
Sadece güvendiği,insan olarak tanıdığı kişilere gönül rahatlığıyla yönlendiriyor.
Fethiye'ye giderseniz şimdiden iyi tatiller.

28 Mayıs 2008 Çarşamba

DON'T PANİK

Hani LaCheen'in bu blogu vardı ya.
Artık yok o.
Uf oldu.Ama LaCheen onu iyileştirecek:)
LaCheen'i arayıp bulamayanlar,LaCheen hayranı,abonesi,hastası olanlar
LaCheen şimdi burada.


Yazarın Notu:Yaşasınnnnn!

27 Mayıs 2008 Salı

DOĞRU MESLEĞİMİ YAPIYORSUN?

Mesleğinizi sevmiyor ve bu saatten sonra da değiştiremeyecekseniz şu sağ üstteki kırmızı çarpıya basarak ışınlanın.Size yaramaz.

Yaptığınız mesleğin doğruluğunu teyid edecekseniz veya
Meslek seçecekseniz yapın bu testi.

Hangi mesleğe eğilimlisiniz?

Yazarın Notu:İyice alıştınız sizde nota.Yok not mot!

26 Mayıs 2008 Pazartesi

22 Mayıs 2008 Perşembe

KABUSUNUZ DÖNDÜ MİLLET

Deniz bambaşka bir tutku benim için.Gerçi çoğu zaman kendime:"Allaaan Angaralısı sen nerden bilirdin deniz meniz.Yüzmeyi bile kaç yaşında öğrendin sen,kıro"diye takılıyorum ama 5 yıl denizle yaşayınca vazgeçilmiyor namussuzun denizi:) Hele deniz memleketinde yaşayıpta daha sonra denizsiz memlekette yaşamak zorunda kalanlara çok acıyorum.Hayır siz bana acımayın:)Ben hâla denizleyim.Heee evet,deniz seki,onla beraberim,hüsnüye boynuz taktıda.Alla allaaaa>: Tatilin en sevimsiz yanı.Otellerde kapkalın beyaz fincanlarla verilen,sıcak doldursan bile masana gidene kadar buz olan katrana dönmüş çay!Çayı ince belli bardakta ve güneşin altında içecem tabii olm.Türküz lan biz!
Hamileler yada açlar bakmasın.Yada bakarsa baksın yaaa bana ne :)
İşte bu görüntü öldürüyor beni:Begonvil.Yaz,güneş,heyecan,mutluluk,rahatlık ve huzurun temsilcisi olağanüstü renk ve şekildeki eşsiz çiçek.
Ben alttaki sarı yazımdaki yavruya"Hadde len,böyle tornadan çıkmış gibi ficut mu olur allasen.Kesin fotoşoptur bu kaltak"diye bok atmıştım.Gözlerimle gördüm ki varmış böyle ficut:/
"Ulan bunu Allah yarattıysa ,bizi kim yarattı huleynnnn" dağıtırım alimallah:D

Bunu size tatilden getirdim.Başta mantar:)olmak üzere tüm erkek okuyucularıma ve benim gibi güzel kadın hastası bayanlara;)hediyemdir.Fekatt ben bu turist gacıları anlamıyom kardeşim!Ya bu yavru gibi ,yontulmuş,fotoşoplanmış,şaka gibi ilik oluyorlar.Yadaaaa


İşte bu yağ tulumu gibi darman duman.Pıfffff.Hiç arası yok bu kaltakların anasını satiim.Ya göz banyosu yapacaksın ya göz işkencesi.

"Biyo,biyo,biyooo" dediniz,başımın etini yediniz ulen.Alın size Biyo ;)
En sonunda yakalandık paparazzilere anasını satiiim!
Size "Taş Gibiyim"demiştim deeemi.Ehehhee.

Yazı bitti uyanın millet.
Hadi bakalım herkes işine dönsün.Bu tatil provası bana çok iyi geldi.Darısı hepimizin başına;)

19 Mayıs 2008 Pazartesi

80 LER NE DEMEK?

*80'li Yıllarda İlk Gençliğini Yaşamış Olmak

*ilkokula gitmiş,

*Kenan Evren´i, Erdal İnönü´yü, Özal'ı tanımış olmak,

*Ajda Pekkan´ın Alo, Michael Jackson´ın Pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek.

*Big in Japan, The Final Countdown, Eye of The Tiger demek.

*İcraatın içinden demek, "Semra koy bir kaset de neşemizi bulalım" demek.

*Köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik olarak size geri dönmesi demek

*Voltran Voltran Voltran demek ,

*depozito toplamak adına kola şişesi biriktirmek demek ,

*Adile Naşit`ten masal dinlemek demek.8benim adımıda bir akşam söylemiştide bayram etmiştim)

*Debbie Gibson, tiffany, Jason Danovan, Sandra, Modern Talking. vb. dinliyor olmak...

*Comanchero´nun ve life is life'ın sözlerini ezberlemeye çalışmak demek...(ben sahneye çıkıp söyledim bile bunları:)

*Michael Jackson, Madonna, Samantha Fox demek

*Korhan Abay, Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaşlar demek.

*Clementine, He-man, She ra, Transformers demek.

*Okula siyah önlükle gitmek demek.

*Kayahan, Nilüfer, Sezen Aksu, Barış Manço ile büyümek demek.

*İhtilal çocuğu demek, Köle İzaura demek, Ziyaretçiler demek!!!!

*Acidçi misin metalci mi demek...(bak birde asid dansı vardı demi)

*Moruk demek, Herild yani demek, Hey corc versene borc demek, olmaz maykil bende de yok cevabını işitmek demek,

*geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek... Yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. Hem eski hem yeni olmak demek. Biraz gözü açık bir 80'li, yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış demektir.

*edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp en az bir technotronic kasetine sahip olmak demek.

*Mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı denince Kenan Evren'i hatırlamak demek

*Eti kemik geçiyor demek;

*Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak,

*Ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, büyüteç ile kağıt yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek,

*Televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak,

*23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek

*Son dersin son 5 dakikasında kabanları giyip zilin çalmasını beklemek, hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek,

*sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

*Tipe bak demek,

*Fon müziği Laura Brannigan'dan Self Control olan günler.

*Bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerli sayıldığı,

* her şeye rağmen temiz ve el değmemiş bir hayat demek... Sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek.

*Pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek

*Sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere basmak zorunda olmak demek (ne eziyet çekmişiz zamanında! ablamla ben hep tartışırdık git sen aç sesi diye:)

*Şehirlerarası yolculuklara çıkarken otobüsün 302s olması için dua etmek. Bilet alırken arka kapının önü ve tekerlek üstü olmasın demek. (sigara içmek serbestti, nefret ederdim yolculuklardan kahvehane ortamı gibi duman içinde giderdik)

*Çavuşevsku ve karısının kurşuna dizilişini TV'den seyretmek demek, o görüntülerin yıllar sonra bile kafadan hala çıkmamış olması demek.(duvar dibinde yatışları)

*Anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye başlayan maniler yazmak,(birde yağmuru mu seversin yoksa karı mı sorusuna erkeklerin nedense karı demesine anlam verememek:)

* içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri,

*hulohop, ayak bileğine takılarak çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dağılıp şeker toplamak,

*müsaitseniz annemler size gelecek demek.

*TRT´nin yayın akışının bitmesiyle çalan İstiklal Marşı için ayağa kalkıp, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz "biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.

*Zerrin Özer demek.Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek. Bu şarkıya kafanda klip çekmek demek.(Lise aşkım Gürkan"hani dünya tatlısı"nı ıslıkla çalarak geçerdi kapımızın önünden)

*Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek..

*PKK saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama anlamamak demek..

*Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek, bunun için ağlamak ve içeride her nedense- You are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş dans eden abi ve ablalara bakıp özenmek demek

*Gorbaçov´un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek,

*anneye "Zeki Müren´e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak,

*Kenan evren´in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken Çankaya köşkü basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak.

*"Hayat Bilgisi" kitabında Kenan Evren´in resmi olması, her yere modern cami inşa etme furyasına anlam verememek,

*breyk breyk arkadaş arıyorum demek

*Telefonla herkesi işletmek demek

*Eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek

*ho ho ho hoover demek (devamı ;süpürür döver heryeri temizleyen hover hover hover)

*Zeki Müren'in size alo diyoruuuum demesi demek

*İlkokulda Halley, Petrol ve Komancero şarkılarını uydurma sözlerle söyleyerek dans eden Tolga Han özentisi sefil dans grupları kurmak(benimde lisede vardı,çok salakmışız yaa:)

* bu toprağın sesi programında kımıl zararlısı ile mücadele yöntemleri, orman köylüsünün sorunları ve yüksek randımanlı durum bugdayı türleri ile ilgili verilen faydalı bilgilerin ardından Kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile izlemek demek küçük yaşta bilinçli bir çiftçi kadar ziraat bilgisine sahip olmak demek

*Ama bunu söylemenize gerek yok ki, ben yapınca alışverişi, zaten alıyorum satış fişi replikleri barındıran Ali-Ayşegül Atik reklamı ve

*İcraatın içinden izleyip Özal´ın kalemine bakıp hipnotize olmaya çalışmak

*Videocudan American Ninja, Kartal, Kan Sporu ve Evil Dead gibi filmleri kiralamak demek

*Konukomşu bizde toplaşıp emrah filmleriyle ağlaşmak demek

*Çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

*Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek...

*TRT 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek,

*Türkiye'de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek

*Şimdiki sanal nesil çocuklara bakıp "ulan bunlar da çocukluğunu mu yaşıyor şimdi bee"diye iç geçirmek demek

17 Mayıs 2008 Cumartesi

MOLA

Yazarınızın tatilde olması sebebiyle yazıları elimize ulaşamamıştır.

İçsesin Notu:Haklısınız,yazarınız sizin için planlanmış yazılar ayarlayabilirdi.Ama o zaman "19 Mayıs tatilini değerlendirip 4 günlük deniz kaçamağı yapacağım"diye nasıl hava atabilirdi ki?
Yaaaa ;)

Yazarın Notu(Duramaz hiççç):Gençlerin,kendini genç hissedenlerin,ruhu genç kalanların ve Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutlarım.Siz bu yazıyı okurken ben deniz,kum ve güneşe karşı uyanmış olarak çok uzaklarda olacağım:)

Ay kızzzzz var yaaa.Gidiyorum ama,inanın içim hiç rahat değil.Sallandırmayın dudakları yaa,hadi ağlamayın amaaa.Ay yapmayın böyle allaseniz gidemem bakkk(Oysa yazar çoktaan gitmiştir,ayak yapmaktadır)
Tamam söz,sizin yerinize de eğlenip,dinlenecem.
Söz leeeen :D ehehhee

16 Mayıs 2008 Cuma

ÇOCUĞUNU KARANLIKTA YATIR!

Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ile 05:00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur. Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamak.
Jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormon.

Melatonin Hormonu: diğer aktioksidan tesirlerini de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karşı koruma sağlıyor,

Üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk , isteksizlik gibi durumların nedenlenlerini de oluşturabiliyor. Şu anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayıda üzerinde önemle durulan bir hormon.

İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir. Avrupada lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından sonra yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmaları.Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasinin kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor.
Ancak bu hormon ışığa duyarlı.Deneylerde, uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı , karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tesbit edilmiş.

Bilimsel bir gerçek:
"Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın "
Unutmayın körlerde kanser olma oranı 'yok' a yakındır.

Yazarın Notu:Bazı gerizekalı ebeveynler gibi sakın ha çocuğu karanlıkta hayaletlerle,tuhaf seslerle felan korkutmaya çalışmayın.Melatonin hormonu salgılasın da aman kanser olmasın derken çocuğu kafayı üşütmüş bi gerizekalı yapmayın!

Çocuğunu korkutana cin girsin mi!Hem de kıçından!Ve çıkmamak üzere!

SARI


Benim hiç sarı bir kıyafetim olmadı biliyonmu?
Hiç ama.Ne elbise,ne tişört,ne body,ne etek,ne don.Hiç birşeyim yok sarı olarak.Sokaktaki her yüz kadından 70inin sarı giydiğini düşünürsek sarıya olan alerjimim ne kadar isabetli bir karar olduğunu görüyorum.Giyenler ister alınsın ister kızsın ama sarı rengi çok kişiliksiz buluyorum.Şimdiye kadar da "Aaa ama bak buna çok yakışmış"diyeceğim birini de görmedim.Tek başına sarıyı sevmem.Nefret ederim hatta.Ama sarının uygun başka renklerle kombinine edilmesine hele hele siyah ve beyazla kullanılmasına itirazım olmaz.Bak o zaman güzel işte.

Hele aynı anda sarı body,sarı babet ayakkabı giyip bir de yetmezmiş gibi sarı çanta takan kadınları yolda durdurup dövesim geliyor!Bi dur be kadın!Bu ne!Limonluk gibi!
Her ne olursa olsun yakışanı yakışmayanı "ay aman bu çok moda"diye saldırıp kızılay giydirmiş gibi giyinip salınırlar ya uyuz olurum ben bu duruma. O sene ne modaysa asla almam ben.
"O senenin modası"olan bir parça aldığında bilmelisin ki bir sürü fotokopinle karşılaşacaksın.
Peki senin farkın ne?
Koca bir hiç!Herkes gibisin!
Diğerleriyle aynı ve asla özgün değil!

Yazarın Notu:Biliyom,fotoğrafın konuyla alakası yok.Gözünüz gönlünüz açılsın diye koydum.Bir tek bu yavru sarı giyebilir,ona serbest.Yada hiç bir şey giymesin,sarı saçları yeter ;)

15 Mayıs 2008 Perşembe

TEKNİK DESTEK :)

Bilgisayarlarınız arıza yaptığında, devreye teknik servisler girer. Derdinizi onlara bu denli iyi anlatırsanız hiçbir sorununuz kalmaz bu konuda;)

Müşteri : merhaba, ben Ayşe. Disketimi yuvasından çıkaramıyorum da...
Teknik destek servisi: Çıkartma düğmesine bastınız, değil mi?
Müşteri : Elbette. Sıkıştı herhalde.
Teknik Destek: Tamam hanımefendi, not alıyorum. Bir arkadaş gelir bakar.
Müşteri : Bi dakka! Disketi henüz yuvasına koymamışım, masanın üzerinde duruyor. Afedersiniz.

***
Tek.Des: Nasıl bir bilgisayarınız var Ömer bey?
Müşteri : Beyaz

***

Tek.Des: Ekranınızın solundaki 'Bilgisayarım' ikonunu tıklar mısınız?
Müşteri : Sizin solunuz mu, benim solum mu?

***

Tek.Des: Günaydın. Size nasıl yardımcı olabilirim?
Müşteri : Merhaba. Yazıcım çalışmıyor da...
Tek.Des: Anladım. 'Başlat' tuşuna basar mısınız?
Müşteri : Bak dostum! Ben Bill Gates değilim. Bana öyle teknik konuşma!

***

Müşteri : Merhaba. Ben Aysu. Bilgisayarımdan çıktı alamıyorum. Her deneyişimde 'yazıcı bulunamıyor' diye bir ikaz yazısı çıkıyor. Yazıcıyı kaldırdım ekranın önüne koydum, hâlâ 'yazıcı bulunamıyor' diyor.

***

Müşteri : Yazıcımdan renkli çıktı alamıyorum. Bir şeyi eksik mi yapıyorum acaba?
Tek.Des: Yazıcınız renkli mi?
Müşteri : Aaah! Afedersiniz ya...

***

Tek.Des: Şimdi ekranınızın üzerinde ne var hanımefendi?
Müşteri : Eşimin doğum günümde hediye ettiği ayıcık. Niye?

***

Müşteri : Klavyem çalışmıyor.
Teknik Destek: Bilgisayara bağlı mı acaba?
Müşteri : Bilgisayaın arkasına ulaşamıyorum.
Tek.Des: Klavyenizi elinize alın ve on adım geri gidin.
Müşteri : Tamam.
Tek.Des: Klavye sizinle geldi mi?
Müşteri : Evet.
Tek.Des: Bu, klavyeniz bilgisayara bağlı değil demek oluyor.
Müşteri : A-a! Masada bir klavye daha var... Hah! Bu çalışıyor.

***

Tek.Des: Şifrenizi söylüyorum: küçük c, büyük a, küçük n, 7
Müşteri : 7 büyük mü, küçük mü?

***

Müşteri : Nete giremiyorum. (dial-up dönemi)
Teknik Destek: Parolanızı doğru girdiniz mi acaba?
Müşteri : Tabi. Arkadaşımın girdiği parolanın aynısı girdim.
Tek.Des: Arkadaşınızın girdiği parola neydi?
Müşteri : Beş yıldız.

***

Teknik Destek: Hangi anti-virüs programını kullanıyorsunuz efendim?
Müşteri : Windows
Tek.Des: O anti-virüs programı değil efendim.
Müşteri : Afedersiniz; internet explorer`dı.

***

Müşteri : Çok büyük bir problemim var. Arkadaş bilgisayarıma bir ekran koruyucu koydu. Ama mouse`ı oynatınca kayboluyor ya!

***
Teknik Destek: Buyurun efendim?
Müşteri : Eee! İlk defa mail gönderiyorum da...
Tek.Des: Tamaam! Ben size yardım edeyim.
Müşteri : Adresteki 'a'yı yazdım da, çevresine daireyi nasıl çizeceğim?

Yazarın Notu:Bana birçok kişiden gelen bu maili, bazen paranoyak sorularımla çıldırttığım mantar'a ithaf ediyor ve bizimle anılarını paylaşması için kendisini sahneye davet ediyorum.
(Benim sorduğum ebleh soruları anlatırsan seni oyar,içine bezelye,kaşar doldurur fırınlarım mantar,akıllı ol ;P)

14 Mayıs 2008 Çarşamba

KRALİÇE DEYZEE,NASIL BULDUNUZ ÜLKEMİ?Bİ DEYİVERİN BAKEM?

Yazarın Notu:Söz yok.

O sırada keçiörende bir evde
rte-Eminee,hadi hazır değil misin daha?
e.e-Gelmiyorum beeen!
rte-Ya hadi geç kaldık ama
e.e-Giyecek bişeyim yok!Ne giyecem de gelicem ben!
rte-Yahu yapma dolaplar kapanmıyor giysilerinden eminecim
e.e-Sen öyle san.Kalmadı hiçbişiyim!
rte-Şu kız tekniğe diktirdiğin dallı güllü kaftanı giyde gidelim hadi ama yaa.Geç kaldık
e.e-Yaa,pışşıkk!Först leydimiz yepyeni yepyeni modacılara diktirsin giyinsin,salınsın köşkte,ben eskilerimle gidiyim öyle mi!
rte-Amaan hayatım,modacılara dünyanın parasını bayılıyorda ne oluyor.Yok rahibe kıyafeti yok rüküş bin türlü eleştiri çıkıyor hakkında.Hadi giyin hemen.Senin endamın yeter.
e.e-Yok giyecek bişiyim,gelmiyecem ben.
rte-Hasbinallahhhh,ya kimse farketmez gülümser durumu kurtarırsın hadi ama
e.e-Sen gitttt!Gelmiyorum bennnn!
rte-E "eşiniz neden gelmedi"derse ben ne diyecem kraliçeye?
e.e-Başı ağrıyordu de,keyfi istemedi de,bana ne,ne dersen de.
rte-Ya demezler mi koskoca kasımpaşalı herkesi muma çeviriyoda bi hanımına söz geçiremiyo diye.
e.e-Demezler demezler,förstleydiyle küs zannederler.Hadi uğurlar olsun
rte-Hasbinallahh.Şimdi sana bi hitabet sanatı yapardım ama aha geç kaldım vallahada billahada
e.e-Korumanı al da git tayyip!Ben gelmiyorummm!

(Ciddiye almayın,her evde olur böyle diyaloglar.Evliliğin tuzu biberi bunlar ayooool.Gülün geçin:)

İŞTEKİ GELİŞMELER

Bu yazımda bahsetmiştim ya,sizden de merak edenler olmuş"Eee Biyo,yazından sonra işyerindeki gelişmeler ne oldu,ne dediler?"falan diye.
Yazımın adı geçenler tarafından okunması 3-4 günü buldu.E malum iş güç.
Bay Kılkuyruğun günahını almışım,beni O bulmamış.Beni bulan bayan ışıltı olmuş.Kardeşi kolunu yaktığı için bu da hazreti gogıldan yanıkla merhemle ilgili bilgiler ararken ararken tesadüf bu ya benim bu yazımla karşılaşmış.Okurken okurken"Aaa bu bizim Biyo gibi yanmış ve aynende Biyo gibi yazmış olayı"diye blogumun müptelası olmuş.Eski yazılara da göz atıncaaa blogun bana ait olduğunu anlaması zaman almamış."Aaa evet vallahi bu bizim Biyooo,başkası olamaz"diye bu very important bilgiyi:) önce gelip bana sormak yerine maalesef bay mal ile paylaşmış.E işi gücü löm löm dolaşmak olan bay mal da diğerlerine haber vermişşş.Ama bu arada kimse bana bişey söylemiyor,kızarım diye.

Yazımın adı geçen şahıslar tarafından okunması bittikten sonra kimse gelip bana bişey söylemedi sayın okurlarım.Kankalarımla pis pis sırıtıp yemeklerde,çay molalarında olayı yüzeysel konuştuk ama kılıçladığım elemanlarla asla!
Gelip birşey demeye yüzleri yok çünkü yazdıklarımda yalan-yanlış bir şey yok.Fakat bay pislik yine hâla "o ben değilim"diye üzerine almıyormuş yazdıklarımı:)Bay mal ile de "sen benim için öyle mi dedin"diye birbirlerine düşmüşler.Çok eğlenceli:)
Bay sanal hacı ile bay öküz bir erkekte en nefret ettiğim davranış şekline girdiler:Bana küsmüşlerrrr!
Karı gibi küsüp derdini erkek gibi anlatmayan,hatta çatır çatır kavga etmeyen erkeklerden hep nefret etmişimdir.Trip atıyor lavuklar.Yüzüme bakmıyorlar.Odaya girdiklerinde kafayı bi karış havaya kaldırıp gözlerini döndürüyorlar!Çok üzülüyorum bu duruma:)Oh oh yandan.Aşşaaa kasımpaşa valla.

Hatta bay sanalhacı ,arkadaşım bay pimpiriğe"O aptal kendini ne zannediyor ki .Küstah kadın!"demiş. Bay pimpirikte odamıza her geldiğinde"Bayan, güzel olduğunuz kadar küstahsınız da"diye türk filmi necdet sesiyle takılıyor hergele:)

Bayan girizekalı "Burada en çok işi ben yapıyorum kimsenin haberi yok!"diye bana kızdığı için ben odada yokken süper bi fikir atmış ortaya:
-"Hepimiz dilekçe verip interneti kapattıralım arkadaşlar!"
Odadaki herkes çıt çıkarmadan buna bakakalmışlar.Bakmış ki millet donmuş halde bu umutsuz vak'aya bakıyor hemen yine fikri gelmiş ve:
-"Haaa o zaman bizde internetten mahrum kalırız demi?Hem biyo ne yazmış okuyamayız deemi?"demiş.Cin yaaa,cin şerefsizim bu kadın.Lakabını fazlasıyla hakediyor helal olsun.Hahhahaaa

Bay yandan çarklı :"ya karım da okursa"diye korkudan dona döküyor şimdi.Buradakiler her seferinde bu elemanı "karısına söyleme tehditiyle" kıvrandırır,şimdi de"Şişşt bak Biyo'nun blogunu karına söyleriz haa"şeklinde yapıyorlar:)

Bayan trip,zaten çarpa çarpa iş yapıyordu yazıdan sonra çıldırdı.Bana bişii diyecekmiş gibi geliyor gözlerini döndürüp gidiyor.Hele bişii desin sıkar biraz!Geçenlerde masamı silerken tozbezini masaya fırlattı,fincanımı yan tarafa küt diye koydu.Eğilip dişlerimi sıkarak,gözlerimi şeytan gibi yaparak sessizce"şu işi adam gibi yap yoksa elini kolunu kırarım senin"dedim çok kez kızdığım halde ilk kez.Şimdi kuzu:)Hakkında çok şikayet olduğu için sözleşmesi bitince yenilenmeyecekmiş,şimdi onu da benden biliyor iyi mi!Bende "hayır,benden değil" yada"evet benden"demedim.Varsın öyle bilineyim hani eli kolu uzun,dediğini yaptırabilecek on kaplan gücünde.Peeee ;)

Bay özel,bayan ışıltı ve bay karizmanın keyfi yerinde hergelelerin.Diğerleri"siz torpillisiniz tabii"diye takılıyorlar arada.Bay karizmanın kime benzediğini bulduk nihayet.Herif aynı bu iyi mi?Ama gidip en sümsük kıza tutuldu hıyar!2.bir sawyer ve tipsiz karı hikayesi!
Kaltak tipine bakmadan bizim Jean Marc Barr ı iplemiyor,bu da o güzel gülüşüyle karının o koca ağzının içine düşücek gibi oluyor ya allaaam çıldırcak gibi oluyoruz!
O uyuz kız koca ağzına,çarpık bacaklarına bakmadan bizim bay karizmaya kök söktürüyor erik meme.Arkadaşlarla aramızda anlaştık:Bay karizmaya yapılan büyüyü,muskayı bozdurmaya gidicez,olmadı herifi döve döve aklını başına getirecez,bize başka yol bırakmadı:)

Bay kılkuyruğun dünya umrunda değil,"biiişii olmaz yaaa,fena mı ünlü olduk"diye dolaşıyor.
Bayan bahtsız da öküz kocasına yazdıklarım için biraz kırılmış görünüyordu.Oysa sürekli dediğim şeylerdi onlar.Konuştuk.Meğer yine öküzbeye bozukmuş, her zamanki gibi.

En güzel kişisel gelişmeyi Bayan İçiboşfıstık başardı.Artık kitaplarla geliyor ve boş zamanlarında okuyor:)Bu arada binada yazan en az 10-15 bloger daha olduğunu öğrendimmmm. Hatta 6 kişinin adresini de ele geçirdim.Biri bebek,biri yemek,biri teknik destek,biri sersem sepelek,biri kişisel blog.Biri deeee fena halde ayıpçı bi bloggg;)Kafamı bozdukları anda hepsinin teker teker linki benden size ücretsiz bedava millet!!

Yazmadığım bi hatun vardı,sırf incinmesin diye.Kendine düşen payını almak için çok uğraştı vereyim bari.
Bayan kompleks :Kendi koca götüne bakmadan ona buna bok atan,herkesi eleştiren bi lapgöt.Göbeğimin elime geldiği kış aylarında "Aaa neyin var seninn,çok iyisin valla,ye iç keyfine bak güzelim"diye moral hocam oldu.Her kilo alanın yanındadır.Milletin aklının başına gelip diyete başladığı nisandan itibaren kadın delirdi!Poğaçalar,kekler,tatlılar,kuruyemişlerle işe gelip millete dağıtıyor.Şimdi dümdüz olmuş karnıma pis pis bakıp"Ay bişi dicem diyemiyorum,hamile falan mısın sen?Karnın davul gibi olmuşta"diyor.Yuh be!
Hele ilik gibi olan bayan içiboşfıstığa bakıp bakıp"Aman Onunki de fizik mi allaşıkına ?Onun kadar zayıf olacağıma 10 daha kilom olsun"diyebiliyor!(Hatun rahat 120 var,düşünün)
Size şu kadarını söyleyim:Başta içiboşfıstık olmak üzere buradaki herkes 10 kilo alsa bu lapgöt hayatındaki en büyük orgazmı yaşayacak .O derece.

Burada hakkımdaki genel temenni:Benim bir an önce nalları dikmem yada bir suikaste kurban gitmem yönünde.Allah belamı verse de olurmuş.Ne çok seviyorlar beni görüyorsunuz. Nasıl olsa 2,5 ay sonra hepsinden kurtuluyorum.Yok len ölmeyecem,binayı havaya uçuracam :D
Var mı başka merak ettiğiniz bişii,dedikoducular siziiiii ;)

Amaaan ammada dedikodu yaptık be.Hadi işiniz gücünüz yok mu sizin.Gidin çalışın.
Yazı bitti .
Şimdi dağılın!

HU HUUUUU

Bu ve bundan sonra okuyacağınız yazılarım planlanmış yazılar olacaktır.
Neydi planlanmış yazı?
Geçen dersimizi hatırlıyoruz, evettt yazalım.Herkes tahtaya baksınnnn:
planlanmış yazılar .

Mesela örnek vermek gerekirse yavrucuklarım:Bu yazı da dün yazıldı ve bugün tarihine,bu saate ayarlanıp yayınla butonuna basıldı ve "planlanmış"oldu.Ben elimi değdirmeden yazım sizin hizmetinize sunulacaktır.I Love Blogger.Hep birlikte tekrar ediyoruzzzz:
IIIII LOOOOOVE BLOGGERRRR

İçSes:(Yazı mı?Yazı dedi dimi.Bu yazı mı len?Not bu usta not.Bu manyak kedi kimi kandırıyor?Yani yazı görmesek kanacağız ha)

13 Mayıs 2008 Salı

OTEL DEDİĞİN BÖYLE OLUR



Bayıldım bu dobra reklamlarına:)Yazın kesin buradayım millet.Yapışma ekrana.Göremiyorsan üzerine tıklayarak oku.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

BİR BAKAN,İKİ EVLAT

Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının makam odasının kapısı çalındı.
İçeriden kararlı ve tok bir ses ''Giriiin'' diye seslendi.

Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi.
Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak :

-''Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik arkadaşım Gazi'yle beraber'' diyerek arkadaşını gösterdi.
Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can, Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular. Tombul yanaklı çocuk söz aldı:

-''Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimizde başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk.
Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika’ya okumaya gitmek istiyoruz''
Bakan küçük bir sessizlikten sonra oğluna:

-''Oğlum biraz dışarı çıkar mısın?Bizi arkadaşınla bir iki dakika yalnız bırak''dedi.
Oğlu dışarı çıktıktan sonra bakan oğlunun arkadaşı olan uzun boylu çocuğa şöyle dedi:

-''Bak evladım, ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurtdışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat, bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra.
Hayırlı olsun'' deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin.

Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk.
-''Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor. ''
Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para dolu olan mendili arkadaşına verip:
-''Al bunları Gazi. Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık'' dedi bir yıldır biriktirdiği Amerika hayalini arkadaşına uzatırken.
Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'dir.




Oğlu, büyük edebiyatçı Can Yücel'dir VE
Onun lise arkadaşı ise dünyanın en ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil'dir.ŞİMDİKİ BAŞKOMUTAN,BAŞBAKANLAR, BAKANLAR ve MÜRİTLERİNE İTHAF OLUNUR!!
Yazarın Notu:Hemen aklınıza gemicik,mısırcık,damatçık,çalıkçık,müdürcük,kanalcık,likit yumurtacık,oğulcuk,damatçık falan mı geldi yoksa?Cıkcıkcıkk.Sizin içiniz kötü,kalbiniz fesat valla.Bana bugünkü iktidarın oğullarına,damatlarına,baldızlarına yaptıkları usulsüz bi kıyak,illegal bir torpil,haksız bir kayırma gösterin bileklerimi keseyim! (İçses:Yapma Biyo,geberdiğinle kalırsın)


DEHAYSAN OKU KAAARDEŞİM :)

Benim blogumu okumak için deha olmanız gerekiyormuş:)

İnanmayan baksın.Biliyom önce kendi blogunuza bakacaksınız,sizi gidi siziiiii.Ne hergelesiniz siz var yaaa:)

Tıkla

Çıkan sonuçların tercümesi şöyle efenim.
1- Elementary school: ilk okul

2- Juniyor high school: orta okul

3- High School: Lise

4- College-undergrad: üniversite -fakülte

5- Collece-postgrad: yüksek lisans

6- Genius: Deha



Yazarın Notu:Bu eğlence sadece.Senin blogu sadece embesiller ,hadi daha iyisi ilkokul seviyesindekiler okuyor çıkarsa üzülme.Fazla kasma diyorum yani,eğlen gül geç.Sadece benim blog için çıkan sonuç geçerlidir.İtiraz edeni oyarım:)

11 Mayıs 2008 Pazar

YAV OLDUM DİYOM İNANMIYONUZ :D

Allaaam bu bir mucize
Yok artık ben bu şöhreti taşıyamıycam :D

ANNE YÜREĞİ

Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı.
Telefondaki ses annesine aitti.
Telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti acaba diye endişelendi.
Annesi:
-"Nasılsın oğlum iyi misin?" diye sordu.
Oğlu saşkın bir ifadeyle:
-"İyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu?Siz iyi misiniz?' dedi.
Annesi:
-"Biz iyiyiz bir şeyimiz yok yavrum,sadece sesini duymak istedim" dedi.
Oğlu :
-"Anne bunun için mi aradın!Saat sabahın üç buçuğu!Yarın da konuşabilirdik' deyince annesi de:
-"Rahatsız mı ettim oğlum?" dedi.
Oğlu:
-"Evet anne rahatsız ettin!" diyerek hiddetli bir şekilde cevap verdi.Bunun üzerine annesi;
-"30 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız etmiştin canım oğlum,doğum günün kutlu olsun" diyerek telefonu kapattı.

Yazarın Notu:Annenize bakıp bir daha düşünün kıymetini !!
Tüm annelerin "Anneler Günü"kutlu olsun ,bir gün ile sınırlı kalmasın!

10 Mayıs 2008 Cumartesi

ASORTİKKREP

Harika bir kadının doğum günü bugün.Elbette şöhret oldum diye dostlarıma vefasızlık yapacağımı sanmıyorsunuz değil mi:)
O benim ilk sanal arkadaşımdı.Şimdi izniyle ona "dostum"diyeceğim:)
Yıllar önce bana ilk bıraktığı yorumu unutmam mümkün değil.Şöyle yazmıştı.Şöyle...,
eeee,şey demişti......,sen dedi yani senn, yani işte eeee,
öhöm neydi yaa??Unuttum :/

Şaka bir yana uzun ve sıcacık bir yorum yazıp :"Turkuaz kıyılardan çifte kavrulmuş blog arkadaşım,hoşgeldin"demişti.
Blogerlardan ilk msn görüşmem onunla oldu.O dönemlerde O tecrübeli bir bloger,bense acemi bir çaylak:)Ondan öğrendiğim çok şey oldu.Oğlu Çağıl'dan daha çok:)
Çok yakındık ve tanışmak için can atıyorduk.Nihayet tanıştıkta.Fethiye'deki tatil onlarla güzelleşti.
Hem de biyonun istediği bir bloger, Allah verdi iki bloger bonusuyla:)
Yazılarımızdan yakaladığımız arkadaşlığı yüzyüze de sürdürebilmeyi,aynı elektriği paylaşabilmeyi başardık.

Bu kadını bir kelimeyle anlat deseniz bana:"İçi dışı bir,yüreğindeki,beynindeki her güzellik dilinde ve yüzünde"derdim.Çünkü sıcacık bir yüz,mağrur evet.Hatta mesafeli bile sayılabilir ama o Onun yaşam gardı.Sevdiği insana yüzüyle beraber gözleri de gülüyor ya"sana anne diyebilir miyim niaaaghhh"diye sarılasın geliyor,o derece tatlı:)
Anne diyorum, eee ne de olsa 55 yaşında.Annem olacak kadar yaşlı.Hem çirkince de bişey,üstünde başında giyecek giysisi yok ,dökülüyor yani.Bi de bahtsız,bi de şanssız sormayın:(
Ne kocadan,ne oğuldan ne aileden yüzü gülmemiş garibimin, naaapsın a dostlar.Sosyal hayatı yokkk,bi seveni,bi arayanı,bi arkadaşı yok.

Ay allahım yazdıkça kendisi aklıma geliyor.Sahip olduğu hayat ve meziyetleri dayanılacak gibi değil!!Dostmuş gibi görüktüren,kıskançlığı bastıran ilaç aldımda yazabiliyorum bu satırları:P
(Görüktüren ney biyo yaa,sapıttı iycene bu ha!.Kabul et artık:Bu iki kızkardeş çok sinir bozucu bi şekilde,maalesef ama maalesef genç,güzel,zeki,mutlu,birbirlerine-hayata çok bağlı ve başarılı.Bir de çok seviliyorlar) Kes sesini iç sessss!!!!!

Bakın bunu hiç abartmayacağım:Güneş ışıltılarıyla çağıl çağıl akan bir deredeki kadar billur bir sesi var.O konuşsun,sen dinle,geç başka aleme.Bu kadar yani.
Bana inanmayan açsın telefon ,duysun sesini vallahi.Hem bi doom günüsünü kutlamış olursunuz.Veriyom cebini,alın kağıt-kalem,yazın:0 532 634 70... niaaahgggggh ;P

Asortiğim bu kediciğin manyaklıklarını kabul ettiğin gibi doğum günü pastasını kabul eder misin?Seni çok sevdiğimi de daima hisseder misin:)Mutlu,sağlıklı,aydınlık yıllar tatlım.............


Resim buradan.

JAMAİKALI NANKÖR BİYO

Tabii insan şöhret olunca kendini ilk keşfedeni unutuverir ya,benimkide o hesap :/
Şöhret kapılarını bana aralayan sevgili mantar beni buraya layık görmüştü ama ben nankörüm o ayrı.Ehehhee.
Siz benim güldüğüme bakmayın.Günde 300 tık var ama beni favori gören kişi sayım 3 !
Ne iş millet??
Kedi ciğeri yediyse ciğer nerede? Yok ciğer buradaysa kedi nerede?
Bu linkten sonra görücez bakalım.Ben kılıcımı bileylemeye başladım valla!
Sonra "Vay benim habarım yohtu,vay ben duymadım,vay ben görmedim" istemem.Benden demesi!

Şimdi "iade-i itibar" gibi "iade-i vefa"yapıyom,mantar duy sesimi.Bak yine terbiyesizlik yapıp,sana BU deyip link vermedim,yaaaa:))

Yazarın Notu:Mantar tenceresiz olmaz.Mantar yuvarlanmış kapağını bulmuş :D

9 Mayıs 2008 Cuma

BİLİYORDUM BİLİYORDUM :)

Bigün şöhret olacağımı biliyordum.

Yazarın Notu:Millet beni yere göğe koyamıyor görüyorsunuz,siz naapıyonuz,okuyup okuyup çıkıyonuz.Sorana da uyuz uyuz:"Heee biyonikkedi mi,biliyom biliyom ,bizim blog,hergün okuyoz,çok güzel valla,ailemizin bloggerı"diyonuz.
Artık bir şöhret var karşınızda,kendinize gelin,terbiyesizler,hııııh :D

8 Mayıs 2008 Perşembe

TAÇTAN EL CEVAP

Eğer taç reklamına bu yazıma istinaden tepki maili gönderdiyseniz,her birinize şu cevaptan gelmiş olması lazım.
Yorumsuz yayınlıyorum:
Taç ev ürünleri reklam filmi ile ilgili "bilgi olarak" Kurulumuza
ilettiğiniz başvuru değerlendirilmiştir.

Taç tarafından üretimi yapılan perde, nevresim takımları, yatak örtüleri ve
havlulardan oluşan ev ürünlerinin reklamında, bu ürünlerin genellikle hedef
kitlesi olan kadınlar kullanılmıştır. Evinde güzel, dekoratif eşyalar
kullanmak ve evinin bu hali ile gurur duyup, mutlu olmak her insan için
doğal bir duygudur. Bunun reklamın doğasında bulunan abartma ile
gösterilmesi, kadınların sadece evinde mutlu ve bu tarz işler yaptığında
mutlu olan kişiler şeklinde algılanmasına sebebiyet vermemektedir.

Başvurularda belirtilen kadınların evde oturması ve sadece evi ile uğraşması
suretiyle cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı iddiasına katılmak mümkün
olamamıştır. Çünkü ayrımcılık cinslerden birine daha fazla ya da daha az hak
tanınması ya da gerçek yaşamda böyle bir hak dengesizliğinin ortaya çıkmış
olması demektir. Gerçek yaşamda, kadınları başvurularda belirtilen
aktivitelerden (ekonomik özgürlüğe sahip olmak, kariyer yapmak, sanatsal
faaliyetlerde bulunmak, bilimle uğraşmak, evlenmemek, evlenmeyerek cinsel
hayatını özgürce yaşamak, vs.) zorla alı koyan herhangi bir yaklaşım
bulunmamaktadır. Reklam filmi de bu tarz bir yaklaşımı desteklememektedir. O
nedenle reklam filmi Özdenetim Esasları'nın "Toplumsal Sorumluluk" başlıklı
4üncü maddesine aykırı nitelikte bulunmamıştır.

Kurul görüşünü bilginize sunar, Reklam Özdenetim Kurulu'na göstermiş
olduğunuz ilgiye teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Çetin Ziylan
Reklam Özdenetim Kurulu adına
Başkan

Yazarın illa ki notu:Bu mail bombardımanımızdan sonra o sevimsiz,gıcık reklamı yayınlayamıyorsunuz ya,o yeter bize!Dua edin,bizler çok güzel bir eleştiri maili gönderdik.Youtubedeki yorumlar size kapak olsun!Saygılarımızla!!!

7 Mayıs 2008 Çarşamba

AL SANA AL AL AL

Sinir küpü olduysanız...

Yada kötü bir gün geçiriyorsanız...

Ve de ilk gördügünüz kişiye girişmek istiyorsanız...

Aşağıdaki kutuya tıklayın ve yüklenmesini bekleyin...

Sonra farenizi bir sağa, bir sola hızlıca hareket ettirin.:))

Hadi Tıkla.

Ve hırsını al .Bu kıyaamı da unutma,en azından bi tokat yeme şansın yok:)

Yazarın Notu:Ben Türk filmi repliğini söyleyerek tokatladım."Buu Biyo içinnn,buu blogumu bulduğun içinn,buu karım içinn(Karım mı??)

AHAHA. AFACANLAR SİZİ

Sevgili Günlük ve Sayın Okurlarım
Geçen hafta ilginç bişii oldu.Ben diğer bölümden odamıza döndüğümde iş arkadaşlarımın beni görünce konuşmalarını bıçak gibi kestiğini gördüm.
Daha da ilginci duyduğum son cümle benim bir yazımda geçen bir cümle idi.
Kıllanmadım da değil hani.Hemen şüphelenerek:

-"Hayırdır millet!Blogumu mu bulup okudunuz yoksa?"diye sordum
Hepsi birden başlarını hızlıca sallayıp "yooo"dedi.
Ama o kadar hızlı ve senkronize kafa sallayıp, koro halinde "yooo" dediler ki, bişii olmuştu,anladım.Benden kaçmaz!

Ama hepsi de çok dürüst arkadaşlar olduklarından onlara inandım.
Blog yazdığımı biliyorlardı ama blogumu bulmamışlardı.

Deşifre olmamıştım yani.
Derin bi nefes alıp masama oturdum!
Beni okumadıklarından emin olduğum için bugün size iş yerimin bu katındaki ve odamızdaki en sevdiğim ve en sevmediğim bazı paçozlardan ay pardon iş arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum.Yüze gülüp arkadan konuşan bir insan olmadığım için onlar hakkındaki bu düşüncelerimden kendilerinin de haberdar olması işimi kolaylaştırıyor.Hahhayt!

@ Bay KılKuyruk
Muhtemelen bu senin işindir.Cinlik yapacan ya”Allaaah buldum abicim”demişsindir.Başın göğe mi erdi,ne oldu?
Bir de gülmekle anırmak arasında ince bir çizgi vardır.Ve ben senin hiç güldüğünü görmedim.AiAiAiiHihiaaNiaaa!Bu ne yaa!

@ Bayan Girizikalı Azcık kafa çalıştırsan da”ben bilmiyorum”deyip her işten yırttığın için kendini dünyanın en zeki insanı zannetmesen!Tam aksine”Bu salak yine yapamaz,beceremez”diye gelmiyor işler sana.Yaaaa!

@ Bay SanalHacı Seneye emekli olacağın halde iki yılın iznini kullanıp hacca gittin."Seneye çıkacağım ne malum "dedin ama dünyalığını yapmak için bi gayret uğraşıyorsun hacı!Her türlü 3 kağıt sende maşallah. Hem temizlik imanda değil midir allasen!Yanına yaklaşılmıyor yırıl yırıl kokundan.O gömleği haftada bir bari değiştir Allah için ne var!

@ Bay YandanÇarklı Karından ödün bohuna karışıyor ama sen yinede”100 derste çaktırmadan nasıl karı-kız kesilir" kursuna devam ediyorsun ve bu halinle çok salak gözüküyorsun!Allaaan kılıbık yandan çarklısı!

@ Bay Pimpirik
En dost erkek arkadaşımsın ama sana da söylemedim işte blogumu.Alınma bak,çakarım:)İşlerin düzgün,kendin süpersin ama daha az telaş etsen diyorum.Tüm işleri aynı anda yapamazsın dimi?Dünyanın son günüde değil.Ay bunları sana hergün söyle söyle dilimde tüy bitti ,yeter!Relakssss,yavaş,rahat ol!
Bide kız ölüyo olm senin için,daha ne yapsın.Senin yaş geçti geçecek,kız çıtır.Elini çabuk tut,kaparlar valla,anlamazsın bile kuş nereye uçtu diye!Benden demesi!

@ Bayan Işıltı
Hayatının baharında taptazecik,hevesli,çalışkan,pırıl pırıl bir genç kızsın.Annesini babasını kaybedip babaannenin büyüttüğü kaç kişi senin azmine,inancına,hayata bağlılığına sahiptir ki. Ne kompleks ne hınç barındırıyorsun o güzel yüreğinde.Bahtın da kendin gibi güzel olsun.
@ Bay Mal Löm löm dolanıp duruyorsun !Ama lafa gelince”çalış çalış öldük be biladel”diyorsun!Sen kendini çok cin sanıyorsun ama bay pislik,senin için:"Bedava boh ısmarlansa yine gelip konacak,adam yalaka"diyor.Hee sen sen paça dudak,sen.Bakınma sağa sola" Bu yalaka kim ki?"diye!

@ Bay Özel En taktir ettiğim eleman sensin.Özel sektörde de çalışmış olmandan dolayı her yaptığın iş özen,her hareketin kalite kokuyor.Devam evladım.

@ Bayan İçiBoşFıstık İyisin hoşsun lakin çok boşsun.Evet fizik süper,giyim de ama biraz okusan.Ha.Ne dersin?Bir kadın aynı anda güzel ve bakımlı-kültürlü ve akıllı da olabilir inan.Bak bana.Örnek gözünün önünde işte.
Yok, kitap mitap ağır gelir şimdi sana,kaldırmaz o nazik bünyen.Günlük gazeteyle başla ve gel konuş benimle.Ben sana anlamadığın yerlerin özetini geçerim.
Valla üşenmem bak.Sen yeter ki iste. Güzellik geçici,eşeklik bakidir.


@ Bay Pislik Ya odadan çıkınca yada telefonu kapatınca yüzüne gülüp hoş sohbet ettiğin bir kişinin aleyhinde onu nasıl hemen iki dakkada kesip,dedikodusunu yapabiliyorsun valla hayret ediyorum.Ben sana bunu sorduğumda hatırlıyor musun:
-"Kiim ben mi?Ben hayyatta arkadan konuşmam.Ne diyeceksem adamın yüzüne söylerim"demiştin.
Nah yüze söylersin!
Muhtemelen şimdi hiç üstüne alınamayıp ”Bu pislik kim acaba?”diye düşüneceksin dimi dedikoducu keltoş !

@ Bayan Bahtsız Hanım hanımcık,kimseye hiç uymayıp kendi düzgün çizginde sapmadan ilerliyorsun ya bayılıyorum sana canım benim.Ayrıca o öküz kocan N.yi boşamak istersen tanıdığım iyi bi avukat var bilesin!Bu teklifime her dediğimdeki gibi yine gülümseyeceksin ama bence düşün derim.Oğlanları düşünme.İlerde babalarına benzeyecek iki erkekten ne hayır gelir sanki!

@ Bay Öküz Hep dedim yine diyorum:"Allahın çook şanslı bir kulu olmalısın ki Allah senin gibi bir öküze bayan Bahtsızı nasip etmiş.Armudun iyisini ayılar yer" diye boşuna dememişler. Bari karının kıymetini bil be!

@Bayan GülenSurat
Senin hiç gülmediğin bir an yok mu?Ve gülmek bir kadına bu kadar mı yakışır.Allah gülen yüzünü soldurmasın,mutluluk hormonum benim:)

@ Bay Karizma
Eh adından da belli değil mi,eleman tüm binayı yakıyor:)Kızlar sırada bekliyor.Fazla kasma yıvrım birine "he"de.Fikrimi sorduğun o kıza ofsayt dediğim halde takıldın ona."Allah çirkin şansı versin"lafını doğrulatma lütfen.O kız yaramaz,huyu kötü ve sana hiç yakışmıyor!Zaten dünyada bi Sawyer ve tipsiz eşi örneği varken ikinci bir uyumsuz çifte daha tahammülümüz yok.

@ Bayan Trip
Seni okutmayan biz değiliz.Bu gerçeği kabul etmen zor ama "sen bu binada bizim işlerimizi yapmakla görevli hizmet görevlisisin".Seni hiç ezmedik,yermedik ama "şunu getirir misin,bunu yapar mısın"dememizi bile hakaret gibi algılıyor,hemen ojelerine bakıp ofluyorsun.Eski bilgisayarda gün öldürüyor ve "buraya da yeni bi bilgisayar alamadılar,çok ağır açılıyoo buuu"diyebiliyorsun!Hayret ve bu ne cüret!
Kırolar gibi giyin,süslen otur.Olmaz ki!Bu iş için kırk takla atacak eleman dolu piyasada.Çok gücüne gidiyorsa bu işi yapma.Kıçını kır evinde otur,"sabah sabah bilmem ne angut karı proğramlarını"seyret alla allaaaaa!

Bittiiiiii:) Ayy nasıl rahatladım bilemezsiniz.
Ya bir de tüm bunları iş arkadaşlarım okuyor olsalardı,hiiiiiii!
Hiç böyle rahat rahat yazabilir miydim ama dimi ?
Canım iş arkadaşlarım eğer beni okuyor olsaydı zaten delikanlı gibi çıkıp”Evet ben okuyorum seni Biyo”derlerdi.
Yerse tabii!

Beni okumaları benim için nema problema!
Zaten düşüncelerimi saklayan,takiyye yapan bi insan olmadığım her ortamda bu düşüncelerimden haberdarlar.Yok ille argo kelimelerimi de duymak isteyen varsa buyursun devam etsin yani ne yapayım!
Okuyorlar diye kapatamam blogumu!
Ulaşamayacakları bir şifreli blogum daha var nihayetinde!

Ama hayır lokumu gibi "Millet!Biyo'nun blog adresi bu"diye tüm şirkete dağıtırlarsa o zaman işte alırım kılıcımı elime!




Fotoya bak beni gör.Tamam,böyle sarı eşofmanlarım yok ,kabul.
Ama diz yapmış ve paçaları kısalmış sarı bi piçama altım var.Giyince çok komik oluyom ama kılıcımın haşmeti yeter bea!
Yazarın Notu:Merakla bekliyorum ilk kim itiraf edecek?

6 Mayıs 2008 Salı

PLANLANMIŞ

Blogger artık siz yokken de yerinize yazılarınızı yayınlıyor. Bunu biliyor muydunuz?
Bir nev'î otomatik pilot gibi.

Diyelim ki uzun bir süre blogunuzdan uzak kalacaksınız.Bu olmadığınız tarihlerde ki yazılarınızı yazıp yayınlanmasını istediğiniz tarih ve saati belirttiğinizde aynı taslağa kaydettiğiniz gibi "planlananlar" a otomatik olarak kaydediliyor.Siz hangi tarih ve hangi saatte yazınızın yayınlanmasını isteyin yeter!
Siz yokken blogger kölesi çalışsın!
Süper dimi?

Hadi deneyin:Yazın "deneme deneme birki pıssttthısstt"diye.Hemen görmek için bugünün tarihini ama birkaç dakika ilerki bir saati yazın.Ne gördün?"Planlanmış"a aldı kendisi değil mi?Güzel.
Şimdi çık ve ayarladığın saatte aç blogunu.Ohh mis gibi pişmiş ve yayınlanmış yazını al.
Ve beni hatırlayıp"Ay allah razı olsun Biyooooo valla sende olmasan"de ;)

Çok iyi dimi ya!
Böylece kimse blogdan uzak kaldığınızı anlamayacak.
Ben şimdiden önümüzdeki 50 yılın yazılarını "planlananlar"a kaydettim.Böylece ölsem bile haberiniz olmayacak ulan!
İyi iş valla!

Fekaaat bunun için blogunuzun ayarlarından saat bölümü doğru mu ona bakın.Benimki gibi Jamaika'ya ayarlı ise önce sapıtarak"Bu ne huleynnnn!Başlarım planlanmışına daa,yazılarımı yayınmıyo bu adi blogerrr"diye blogera bok atmadan önce kendi kapımızın önünü süpürelim ama dimi efenim.

Bunu ben buldum.Bu da hemen kapıp yazı yazmış,hııh hiçte bilem!




Ben buldum!
Ben buldum!

5 Mayıs 2008 Pazartesi

KAHROLSUN SECRET,YAŞASIN HIDIRELLEZ :)

Bu gece,hıdırellezi karşılamayı unutmayın!
Alın çocuklarınızı ağaçlı,çimenli bir yere gidin.Hiç mi ot çöp yok etrafınızda.Bi saksı çiçek bulun ayol!
Büyüyünce anlatabilecekleri bir çocukluk anısı oluşturun.Gül dibine çizilen,taşlarla yapılan arabalar,evler.Kağıtlara çizilip gül dallarına bağlanan istekler,yakılan ateşin üzerinden atlamak,birisine iyilik yapmak,kendi yaptığın bir yiyeceği dağıtmak,paylaşmak.Daha yapılması gereken ne varsa,yapın.Çocuklarınızla..

Bu gece,hıdırellezi karşılamayı unutmayın!
Uyuyup kalmayın!
Kaç kere bu tren gelecek sanki!
Anca seneye,bekler durursunuz istasyonda bir yıl.
Kocalarınızın homurdanmasına da,alaycı bakışlarına da,dalga geçer laf sokmalarına da aldırmayın.Dileyin dileklerinizi.
Hıyar kocalar!Sanki mevcut dileğiniz gerçekleşince onlar da faydalanmayacaklar gibi!
Kocanız çok laga luga yaparsa keltoş ve göbekli bi adam çizip gömün gül ağacı dibine.3 aya kalmaz keltoş ve göbekli olacağı garantidir.Nedenini sorarsa"aman canımmm hıdırellezde ki o saçma dileklerden dilemiştim"dersiniz.Görsün ebesininkini!
Ne de olsa intikam soğuk yenen bir yemektir.

Ben şahane bi koca dilemiştim o oldu.Ev dilemiştim,evim oldu.Kız dilemiştim 2 kızım oldu.
Bekar kızlar,Sawyeri çizin!

Bu gece yine bir şeyler dileyeceğim.Arasında bir resim var ki o tutarsa size yemin ediyorum bir fotoğrafını koyacağım:)

Bu gece,hıdırellezi karşılamayı unutmayın!
Uyuyup kalmayın!Eskiden sikrıt mı vardı anasını satiim!
Kahrolsun sikrıt!Yaşasın hıdırellez!

Yazarın Notu:Bugünün 3.yazısı.Biliyorum.Aslında ben bir tane yazı yazdım,diğerleri hıdırellez bereketi :)

KUŞAKABİN

AIDS ile mücadele dernekleri halkı bilinçlendirmek adına bazı etkinlikler düzenlemiş ve bu kapsamda bir önceki sene halka bedava kondom dağıtmışlardı. Bu yıl da ödüllü bir yarışma düzenlemişler.

'Kondom'u bilinen adlarının dışında halkın anlayabileceği en açık şekliyle nasıl ifade edebilirsiniz?'
Ödülü alan cevap: Kuşakabin

Yazarın Notu:Hahhahhahhaaaaaa
(Kedicimden gelen maildi,hemen koydum buraya,dumanı üstünde,sıcacık:)

SAAT TAHMİN ETMECE

Geceleri çiş,su,bebelere bakma,nutella kaşıklama gibi bi sebeple uyanınca, saat tahmin etmece oynarım.
Eğer uykumu almış gibi güzel,cin gibi uyanmışsam ve saat daha 01-02 ise:"Ana!Yıllardır uyumuş gibiyim ama 5-6 saat daha uyuyacammm olleyy"diye acaip sevindirik olur yatarım.
Yok eğer gözlerimi açamıyorken sürüne sürüne kalkmış bi an önce yatağa dönme eğiliminde çiş yaparken uyuyosam ve saatin 05 vb.gibi sabaha çok yakın bi saat olduğunu görürsem anında kurt kadın olur,cinnet geçiririm:"Ulan ben daha uykumu almadım ne zaman sabah oldu!Allah kahretsin 1 saat sonra kalkacam yaa!"diye yatar üstüne o sinirle uyuyamam da.
"E bakma saate sende o zaman"demeyin çakarım!Elimde değil bir nevi alışkanlık.

Ha bugün mü?
Eh iyi uyudum sayılır.Gece kalktığımda 04'tü.Kalksam kalkardım yani o derece uyumuşum ama sabah 6.20de çalan cebi duvara fırlatmak istedim.

Hem bundan size ne?İnanın bilmiyom.Yazmış bulundum.
Yani "Gece kalkınca saate bakarak ruh halini ayarlayan tek manyak ben miyim?" diye aslında merakım:)

2 Mayıs 2008 Cuma

GÜLÜN VE BEKLEYİN

Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış...
'Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz...'
Vizite pahalı ama doktor gerçekten doktor...
Her gelen hasta iyileşip gidiyor...
Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...

Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...
-'Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum....' ;
Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:'
-Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin'
Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
-'Ama Bu bok!!!!!'
Doktor sakin,
- 'Evet! İyileştiniz. Tat alıyorsunuz artık..'
Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...

Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...
-'Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Her şeyi unutuyorum...!'
Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş,
-'Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?' demiş.
Adam, hemen itiraz etmiş,
- 'Ama o kutuda bok var!'...
Doktor,
-'Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!....'
Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...

Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra..'
-'Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum...'
Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip,
-'Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin' diye seslenince,
adam, tüm hırsıyla,
- 'S.kecem , seni deee sekiz numaralı kutunu daaa...' diye bağırmış..
Doktor gayet sakin,
-'Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!'

Yazarın Fıkrayla Alâkasız Notu:Burada bişiiler dönüyo ama du bakalım kokusu çıkar yakında.İçimdeki bi grup yarışmacı"Haydi Biyo,Haydi Biyo Haydiiiiiiiii.Tam zamanı,tam zamanı şimdiiiiiiii"diye bağırıyor.Hadi hayırlısı.

DU BAKALIM

Bekleyip göreceğiz.

Yazarın Notu:Yoktur.

1 Mayıs 2008 Perşembe

1 MAYIS KİMİN BAYRAMI???

Küçüktüm küçücüktüm
Top oynadım acıktım
Bir zamanlar ayak idim
Ben ne zaman baş oldum?

İçimde birikti tüm kinler
İntikam günü beni bekler
Bir zamanlar ayak idim
Ben ne zaman baş oldum?

Görevim germek,kaos yaratmak
Hedefime ulaşmak için koşturmak
Bir zamanlar ayak idim
Ben ne zaman baş oldum?

İşine gelmeyen sittirsin gitsin
Burayı şeyhlerle bize devretsin
Bir zamanlar ayak idim
Ben ne zaman baş oldum?


Dediklerimi bir bir unuttum
Ülkenin altını,içini oydum
Bir zamanlar ayak idim
Ben ne zaman baş oldum?


Kalbim temiz,içim huzurlu mu?
Atatürk Türkiye'sinde olması gereken bu mu?
Bir zamanlar ayak idim
Anne ben gerçekten baş oldum mu?

Yazarın notu:
Ayak takımı olmayan İşçi Kardeşler!
1 Mayıs İşçi Bayramınız Kutlu olsun

Herşeye rağmen!