Uysal ama çılgın yılların BiyonikKedi'siyim.Her an yırtıcı bir pantere dönüşebilirim.Kafamın tasını attırmasınlar yeter.Karışan,bulaşan,sataşanlara uyuz olur ben de sataşırım..Herkes kendi bildiği doğrularıyla kendi hayatını yaşasın gitsin.Daha ne!!Yaşayacaksan adam gibi yaşa!Zaten hayat çok kısa!

13 Ekim 2010 Çarşamba

HEY MİLLET

Size bi iyi bi kötü haberim var.
Kötü haber:Hiç yazasım yok.
Bunu bile "daha fazla merak etmeyin gari" diye yazıyorum valla.
İyi Haber:Her şey yolunda,eşek gibiyim,çok iyiyim,ne zaman ne yazarım bilinmez.Sevgi ve saygılarımla küççüklerin gözlerini,böyüklerin ellerini yalarım.Eyvallah!

Yazarın Notu:İnsan kendi kendinin yazılarını özler mi lan hiç?Özlüyormuş valla.Narsizmin şizofrenik ve biyonik boyutu.

17 Haziran 2010 Perşembe

BİYO SEZON FİNALİ

Hey millet!
Burayı hâla tıklayan varsa tabii.
Sanki çok yazıyor,blogumu sık güncelliyormuş gibi birde sezon finali yazıyorum ya pes doğrusu.
Havalar çok sıcak,burası hele varya gavur şeyi gibi yanıyor.Bu sıcakta laptobun karşısında vakit geçirmeyi bırak memelerim fazla geliyor bana valla.Kışa doğru yeniden çıkacağını bilsem kesip atarım memelerimi,ağaç budar gibi.
"Bu kadar yazmadın,TV yasağı falan koydunda sınavda ne yaptı SBS öğrencisi büyük kızın?"derseniz çok şükür emekleri karşılıksız bırakmadı.Fen ve İngilizce full,Matematik 1,Türkçe 1,Sosyal 1 olmak üzere toplamda 3 yanlışla atlattı ilk sınavını kuzucum.Okul başarı puanıyla birlikte 485 puana denk geliyor.Emek verdik burda lan,maşallah deyin:)
Neyse millet yaz boyunca yazabileceğimi sanmıyorum.Fırsat bulursam sizleri okurum diye söz de vermiyorum.O yüzden herkes kendine nasıl bakarsa baksın,bana ne.
Eyvallah!
Biyo

Yazarın Notu:Formspringe soru sorun ama lan.Bak o hoşuma gidiyor....

20 Mayıs 2010 Perşembe

BU ARALAR BEN

@"Nerde bu uyuz"dediniz,"tıkla tıkla aynı yazı,formspring ettiiimin biyosu,yeni yazı gir be artık"dediniz ama ben hep buradaydım da yazamıyordum.

@Ama formspring hoş bir şeymiş be.Fakat şurada 105 izleyicisiniz,her biriniz 1 soru sorsanız bu kadar güdük kalmazdı formspringim,valla ayıp ediyonuz ama ha!Öyle ip gibi diziliyonuz izleyicilerim ama ne soru ne bişiy,bi numara yok,fışkı yiyesiceler.


@"Kesin diyetteyim millet:)
Kim dedi len:"Öfffff yine miii"diye.Ama aşkolsun size.Evet yılan hikayesine döndü,evet"töbe töbe töpçüğüm,töbe tutmaz götçüğüm"adamıydım ben biliyorum ama bu sefer düşünce gücü,evren,kozmo,allaana kurban ne varsa hepsini harekete geçirdim.Bakın3.günümdeyim tıkır tıkır gidiyor,bozmak yok.Geçen sene sadece 1 ay yaptığımda bile, görünen kilomdan 1 beden daha ince görünmemi sağlayan pilatese de geri döndüm.Yürüyemediğim zamanlar akşam evde 1 saat pilatesim var efenim,Topum yok,lastiğim yok,Cd bile yok.Eprü şallı'nın -gogıl abi sağolsun-izlediğim videolarından 2 dosya kağıdına yazdığım ve artık ezberlediğim hareketlerini yapıyorum,beklerim.Gelin beraber hundred yapalım len.



@Deniz baykal olayından bögh geldi.Yav ne adammışsın arkadaş yav.Zaten chpnin bugünkü ezik ve basiretsiz hale gelmesinde bir numaralı sebeptin.Takke düştü kel göründü daa,çek git artık efendice dimi ama,kıskanılası bir aktifliğe de!sahipken git dünyanın anasını ağlat,kalan ömrünü siyasetin pis dönemeçlerinde tüketmeden mis gibi yaşa arkadaş bu ne pişkinliktir,bu ne "yok yapıştım,gitmemde gitmem,daha kuvvetli çağırın bir gece ansızın dönebilirim,yerimede kimsecikler geçemez"durumları.Bu tükürdüümün siyaseti ne bağımlılıkmış bu ben anlamadım gitti da!


@Cep telimde 1567 foto birikti ve ben onları laptobuma yükleyemiyorum.Bu 7.kattan önce bu uyuz laptobu atıcam sonra cep telefonumu.O kadar çok fotoğraf çeken bir insanım ki N70 nokıa da hiç fena çekmiyor ama sonuçta 2 megapiksel kardeşim,ne bekliyporsun ki macro çekim mi?Peee.Artık fotoğrafçılık kariyerimi iyi bir dijital makineyle taçlandırma zamanı.

@Yazma yazma yazmak için açınca da öyle mal gibi ekrana bakıp "yazsam yazsam ne yazsam"diye düşün olmayan beyninle sonra da"amaaan ne yazıcam,du accık bloglara bakıyım neler varmış"de.

@Beni unutanlar,unutmaya ramak kalanlar.Size sesleniyorum.Hani hastalıkta sağlıkta beraberdik daa.Gülerken oynarken,kahkahalar atarak tuvalete koşarken iyiydi...Bu Biyo size ne ettii :(

Yazarın Notu:Benden bu kadar,siz yazın ben okuyayım.BedavacıBiyo

6 Mayıs 2010 Perşembe

SUS!KONUŞMA!

İnsanın konuşabilmesi ne büyük lütufmuş olm lan!Ptesi sabahına üşütmüş ve boynum tutulmuş olarak kalktım.Biri seslenince böyle komple vücuduyla tümden dönen bi Biyo!Mal gibi!
Neyse ptesiyi böyle komple beden ve çatlak sesle geçirip  salı gününü sıfır sesle geçirdim. Hiç yok.Yani "allah rızası için konuş Biyo çeneni özledik"diyene kesik musluk gibi tıslıyorum o kadar.El kol hareketleriyle sessiz sinema oynayarak salı da bitti.Dün az bi hırlama çıkıyor ama ben aküsü bitmiş arabanın son gayretleri gibi kendimi yormamak için zorlamıyorum sesimi.Bugün daha iyice,çatlak çatlak ama olsun ses azda olsa geri geldi.

Her 10 Türk'ün 8i gibi"Doktora gittin mi Biyo"demeyin allaseniz.Ben ölümüme beş kala dolmadan doktora gitmeyen bi insanım.Ne olacak hem doktora gidince?Hergün akak-kokak,hırlı-hırsız,bilmiş-cahil bi dünya adamı iki dakkada başından savan bezgin yurdum doktoruna ilaç firmalarından aldığı payı artırarak bi dünya reçete yazdıracam,sokacam bünyeye ilaçları.Git işine ya!Kocam da doktor sevdalısı.Tırnağı batsa doktora koşar."Doktora gidelim Biyo,gidelim Biyo"sinir etti beni.Şu karga sesimle bağırdım:"Ne diyecek doktor yaa!Ses işte gider,gelir allaallaaa!"
Aha gitsem doktora şu olur:
-Neyiniz var!
-.......
-Hanfendi el sallamayın neyiniz var dedim!
-Konuşamıyom doktor lan!Anlasana la.Ses kısıklığı!
-Hımm tipik faranjit.Höbölö zöbölö birde bödölö yazıyorum,zabah akşam yemekten sonra bir kepçe alın.Düzelmezseniz 1 hafta sonra gelin,ses tellerinizi alırız
-Yürü git layn!Yürü git asabımı bozma benim.

Ses kısıklığının yegane ilacı:Ilık su içmek,konuşmamak,zencefil+bal+karabiber karışı ve 3-4 kez kaynamış tuzlu su ile gargara yapmak.Bitti gitti da!

Yazarın Notu:Sesiniz kısılınca siz naapıyonuz?
EditBüdüt:Deniz'in blogunu takip eden Denizciler.Adresi bu şekilde değiştirir misiniz lütfen.http://www.denizbaran.net/

4 Mayıs 2010 Salı

TV'SİZ HAYAT

Oh ne rahat!Sbs adayı kızıma uygun ortam sağlamak için epeydir Tv izlemiyoruz biliyorsunuz.Biliyor musunuz??Akşam yemeğine başlarken mutfakta şöyle bi haberleri izler kapatırız.Hergün 2 günlük gazete aldığımız için okuduğumuz ve genelde can sıkıcı haberlerin görüntülerini de izlemeyiverelim ne olacak.Birbirimizle daha çok vakit geçirmenin zevki,gün içinde anlatmayı unuttuğumuz detayların farkına varmak,heyecanla neler yapıp yaşadığımızı öğrenmek o aptal kutusuna takılıp kalmaktan çok daha anlamlı ve kıymetli.Tabii çevremdekiler izledikleri proğramlardan falan konuşurlarken bana:"Sence Biyo?"diye fikrimi sorduklarında benim mal gibi kalıp:"bilmiyorum,izlemedim"demem ilk önceleri salak bi durummuş gibi olsa da şimdi aslında çoğunun"ay keşke bizde izlememeyi başarabilsek"dediğini duymak sevindiriyor beni.

Eh muhalefet heryerde anacım.Bu durumumuzu çok yabani,çok ilkel bulanlarda yok değil."Tv izlemeden nasıl vakit geçiriyorsunuz,"Koca plazman olacak ve sen Tv seyretmeyeceksin,hediye et onu bize cıkcık",?","Aaa canım olur mu öyle şey,hangi devirde yaşıyoruz"diyorlar.Yıl 2010 ama mağaradayım ya ben,izlemiyorum.Haftasonu kızlarımızla sinemaya gitmemizi ve kocamla film seçerek DVD izlemeyi saymıyorlar ve "ikisi aynı şey değil!Tv izlenmez mi allaşıkına sende"diye inatlaşıyorlar birde yav.

Hayır,şimdiye kadar izle izle ne oldu?Hangi dizi hayatını kurtardı,hangi karakter sana rol model oldu,neyi izledinde hayatın değişti diyorum tık yok.Hayatına iz bırakmış ve hemen hatırlayıverecekleri ,karşıma çıkartacağı yakız zamana ait bir proğram yok,öyle pelteleşiyor beyin işte.

Çocukluğumun dizileri olarak hemen küçük ev,Cosby show,kara şimşek,dallas,köle isaura,uzay yolu,mavi ay,alf,altın kızları hatırlıyorum.Ve muppet show,barış manço ile 7den 77ye,adile naşitten kuzucuklara masallar,susam sokağı ne kaliteli yayınlardı.Ben hatırlamakta zorlandım adam blogunu yapmış helal olsun.

Şimdikilere bakın birde:Kurtlar vadisi,ezel,aşkı memnu,binbir gece(az izlemedim),bi dünya para dökülüp 3 bölüm sonra kaldırılan dizi çöplükleri,sabah sabah seda sayan,bir türkücü yada sanatçı!eskisine sundurulan koy bi ahçı,bi doktor,bi elişi yapan teyze al sana proğramları, sürüsüyle izdivaç proğramları.Seviyeye bak hizaya gel!İşte benim yalnız,seviyesiz ve balık hafızalı(aptalın kibarcası)ülkem!

Yazarın Notu:Beren Saat'ten midem bulanıyor artık.Normalde bile "yürüyemeyen kıza"tutup yürümeli reklam yaptırmışlar!Pes!Yürüyememesine gıcık olmaktan hangi ürünü neresine koyuyor onu bile hatırlamıyorum bak.

25 Nisan 2010 Pazar

SATIŞ BLOGLARI 2

Kozmetik satış bloglarından sonra sıra geldi 2.el giysi,aksesuar,ayakkabı vb satan bloglara.
Bunlardan en çok bilinen SinemViral'ın girişimiyle başlayan aslında çok terbiyesiz adı olan:) bir blog :SıkıldımSatıyorum . Tıkladınız mı?Çok terbiyesiz değil mi:P
Ben 2.el giysilere,kozmetikleriden daha temkinli yaklaşıyorum açıkcası."Herkesin giydiğini giymem"meselesinden değil.Ona kalsa ohooo o mağazalardan alışveriş yapmamalıyız.Terli,pis,akak kokak birsürü karının nasıl giyip çıkarttığı belli olmayan,yere düşen,giyinirken düşmesin diye apış aralarında tutup soyunulan kıyafetleri denemedik mi her birimiz mağazalarda allaşıkına.Şimdi bana hijyen dersi vermeyin çakarım:)Bence mesele:Her bedenin,her evin,her dolabın kendine has bir kokusu vardır.Ve o namussuz koku bazen yıkasanda çıkmaz.Kokuları çok iyi algılayan av köpeği burnum ya hoşlanmayacağım bir koku alırda aldığımdan soğursam.Tek derdim bu. Ben en çok çanta,aksesuar bakınıyorum açıkcası.

SıkıldımSatıyorumdan sonra yine Sinem'in Türkiyedesatıyorum blogunda da her türlü ürünü satan blogerla karşılaşırsınız.Bir iki satış blogu vardı,derken baktım mantar gibi çoğaldılar:)
-"Aman allahım tüm kadınlar çıldırmış gibi dolaplarını satıyorlar"dedim.Ve ilk başta şöyle düşünmüştüm:
-"Yahu her normal insan modası geçmiş,kendine gelmeyen,artık kullanmaktan sıkıldığı giysileri,ayakkabıları falan çevresine,eşe dosta yada ne biliim alamayacak durumda olanlara verir,neden satacağım diye uğraşıyorlar ki.Hem ne ara doldurmuşlar bunlar böyle dolaplarını cıkcıkcıkk "demiştim.

Amaaaa büyük konuşmayacakmışsın.Kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkartırken:
-Dur len,ben satsaydım bakalım neler çıkardı?"diye şöyle bi dolap detoksu yaptım kiiii aman allahım çıfıt çarşısı yapmışım ben dolabımı.Evdeki giysi odama,kilerime,çatı katı depoma,gömme dolaplarıma güvenip doldurdukça doldurmuş,sakladıkça saklamışım.Şimdiye kadar birçook giysiyi,ayakkabıyı poşet poşet verdim kullanabilecek olanlara.Hele kızlarımın giysileri birçok çocuğu ihya etti şimdiye kadar.
Fakat "Birgün içine gireceğim"yada"Birgün kızlarım bunları giyecek"konu başlığı altında neler neler biriktirmişim aklım durdu.Hem 1-2 kilo verince "10 kilo daha verecem lan" hevesimle motivasyon olsun diye alıp asla giremediğim hem de alıp tamamen unuttuğum birçok parçayla karşılaştım:O
"Verdiğim kişi kıymetini bilirmi ki bakalım"diye düşünüp kıyamamışım onlara.Bir umutla benimle yaşatmışım aynı evde.Satış blogları çok haklıymış valla:)

TürkiyedeSatıyorumda çok blog görürsünüz.Ama yine benim böyle ekranı açınca ucuzcu 1 milyoncuya gelmemişim hissi yaratan,baktıkça içimin açıldığı,"acaba yeni ne koymuş"diye merak edip tıkladığım birkaç favori blogum var elbette.Bazıları günlük yazan blogerlar aynı zamanda sanal satışlarını yapıyorlar.Mesela PoshButik, MerveninDolabı, KırmızıValiz , CinderellanınDolabı, Cadımın:)Pazarı , WardropShopping, AyşegülSatıyor , AldımSatıyorum (Edit:aldım satıyoruma bakmadan önce yorumlardan Cihan'ın yazdıklarını okuyun), PonponButik ,Agraf .......
Edit:Bildikleriniz bana yazın dedim ama bakın yine ben keşfettim:)SatmakÜzereyim
Alışverişcininden edit:) ZetSatıyor , ButikHesi, BilunSizin de favori satış bloglarınız varsa yazın lütfen.
Yazarın Notu:Bende satacağım zaman bilin ki önceliğim fazlalıklardan kurtulmak olacaktır.Eh yeni giysiler almak için para kazanmaya kimsenin itirazı olmaz.Onca insan neden satıyor sanıyorsunuz ki.Hadi beni gazlayında"BiyodaSatıyoAnasınıSatiim"blogumu açayım:P

22 Nisan 2010 Perşembe

SATIŞ BLOGLARI 1


Evet sayın okuyucularım makyaj bloglarından sonra sıra 3.katagorimiz olan satış bloglarına geldi.Her katagoriden bloglar için söyleyecek bişeyleri olan geveze kediniz bu bölümde neler zırvalayacak,buyrun:
Satış blogları ilk başlarda çok ilgimi çekmiyordu açıkcası.Neden sonra "az kullandıkları,stok yapıp kullanmadıkları yada satış için özellikle getirttikleri ürünleri satan kozmetik satış blogları ile sempatim arttı.Bu konuda ki şahsen benim en çok tıklayıp ürün düşürmeye çalıştığım bloglar:
BlogdakiniBizimyapan GvePciğim , YurtDışınıAyağımızaGetirenEsra,
3KankaKokoşlarımmm,
ShopİngBag,
MyLittleHappiness

"Neden bu kızlardan ürün almayayım ki,işte mis gibi ayağımıza kadar getiriyorlar,en ünlü markalar bir tık yakınımızda,seç beğen al" dedim.Bazı ürünlerini az kullandıkları için daha da uygun fiyata veriyorlar.Bu bazılarınız için tercih etmediği bir şey olabilir.Şahsen benim için "asla kullanılmış bir ürün almam"gibi birşey sözkonusu değil.Makyaj Stantlarda deli gibi ruj testırlarını sürmekten çekinmeyen ,wc lerde:
-"ayyy rujumu yanıma almamışımm,sende var mı şekerimm,çok solgun görünüyorum azcık renkleneyim rujunu verir misin?"diye yanındakinin rujunu kullanmaktan gocunmayan,makyaj standlarında kimbilir kaç kadına sürülmüş malzemelerle makyaj yaptırmaktan endişe duymayan kadınların böyle güzel ve iyi niyetli paylaşıma gelince kasmalarını,götlerinin falan kalkmasını
-"ayy bunu kullanmışsıan veea satıyosuuaan iğreançç"demesini çok saçma buluyorum.Gerçekten bir başkasının kozmetiğini asla kullanmayanlara değil bu lafım,polemiğe girmeyin, girişirim ha;P
Bugün en bilinen orta halli markalar bile,avon bile indirimde 20 küsürlerden 10 küsürlere düşerken belki de hiç karşılaşamayacağımız ürünleri(bulunduğum yerde böyle büyük markaları alacağım mağazalar sınırlı sayıda mesela.Mağaradayım ya ben) uygun rakamlara veriyor bu kızlar.Üstelik kullanıldığını da belirtiyorlar.
Daha ne?
Ha ben düşünebilirim ama sen almazsın kullanılmış ürün, okey.Niyetin güzel olsa blogunda bok atmak yerine mailden yazarsın bu kızlara :"ürününü düşünüyorum ama yahu bu kullanıldığı için yap ayrı bi güzellik,mümkün mü"falan değil mi ama?
Her malın bir alıcısı vardır nihayetinde, alış veriş bu. Alana da satana da hayırlı olsun,herkes güle güle kullansın. Bitti gitti da.

Yazarın Notu:Sizin takibinizdeki kozmetik satış blogları da yazın.Alın verin ekonomiye can verin huleynnn:)

17 Nisan 2010 Cumartesi

MAKYAJ BLOGLARI

Evettt sayın okuyucular moda bloglarından sonra 2.katagorimiz olan makyaj bloglarına sıra geldi.Şimdi benim hiç inglot,benefit,la femme,guarlin,laura mercier,chanel,bobbi brown gibi makyaj ürünlerim olmadı.Bırak bobbi brownu bilmeyi,tanıdığım bi mr.ve mrs.brown var,onların da konuyla alakası yok.Hele hele bir "Mac"yada "Nars"ürünü olmayanın kadın sayılmadığı bir dünyada benim bilgim yerli türk markalarından öteye geçmedi."Amaaan allasen o da far bu da far"deyip avonlarımla,flormarlarımla neyin pek bi mutluydum.Makyaj bloglarını hayranlıkla okurken karşılaştığım pigmentmiş,primermiş,far bazıymış,aydınlatıcıymış,bronzermiş hiç bilmezdim.Benim makyaj bilgim:"Fondoteni sür,allık,far,kalem,rimel,ruj bitti gitti daa"şeklindeydi.

KrediKartı,paypal vb.int.alışverişi konusunda siftahımın olmaması bu gidişle de olma ihtimalinin sıfır olduğunu düşünürsek "ben nerden alıcam ki hem bunları"diye o yazılara hiiiç bakmadan tırıs geçerdim.Sonra girişimci , bazı , kokoşlar allahtan bloglarında satış yapmaya başladılar da "du bakali,bende bi deneyeyim"diye takip etmeye ,böyle böyle makyaj ürünlerinden haberdar olmaya ve bilgilenmeye başladım.Şimdi iyi ve kalıcı bir makyaj için gereken tüm temel bilgilere ve hangi markanın nasıl olduğu ile ilgili temel donanıma sahibim ve her okuduğumda da daha çok bilgileniyorum.

Bu çok mu gerekli?Eskiden değildi ama şimdi evet.Hani ünlüleri makyajsız gördüğümüzde deriz ya:"aaa ne tipsizmişş,maymun gibiymiş lan buu!Götüme kaş göz çizsem bundan daha güzel olurum ben"diye.İşte o ablalar makyajın tüm sırları ile makyaj yapılıyorlar da ağzımız açık bakıyoruz onlara.Ha birde hemen bok atarız ya"amaaan o kadar boyayı bana sürseler bende star gibi olurum"diye.Evet olursun canım ama önce gel aşağıdaki bloglara bakalım:

Makyajçantam ve just make up: Bana göre makyaj dünyasının iki ilah ismi.İşleri sadece kozmetik.Bence duayen ve idoldürler.Onların ağzından aman klavyesinden çıkan her öneri,tavsiyeye tereddütsüz atlarım.Onları okurken elimde not defterim olur her daim. Alma dediklerini almam,al dediklerini gözü kapalı alırım o derece.

Chunli, Morkelebek ve Shewolf :Ben bu kızlara "bermuda şeytan üçgeni"diyorum:)Hem gerçekte çok iyi arkadaşlar hem de sanalda.Günlük tadında ama kozmetiklerini de anlattıkları blog tutuyorlar bende onları çok tutuyorum.Ayy bir de kokoşlar birde kokoşlar sormayın.Bir gün "Eyvah evime hırsız girdi ama sadece makyaj malzemelerimi almışlar"diye bir yazı yazarlarsa bilin ki o hırsız benim:)

Hem günlük tadında hem kozmetik tanıtımı yapan favori bloglarım gelişigüzel bir sıralamayla şöyle:
Dramaqueen, Boya Küpü, Marjo, VespaGirl, Handeee, HelloKitty, Sar, Pembe Peluş, Hacer, Hasret, Roxelanne, Zeynep , Kosmosim , Nilgün .........

Hem anne hem bakımlı blogerlar:
Tuguna, Fly

Tabi okuyucularından gelen yazı ve fotoğraflarla bizi kozmetik konusunda süper bilgilendiren Banu'yu da unutmamak lazım.

Yazarın Editi: "Moda blogları yazısında" kendisini görmesek bile her nete girdiğimde tıkladığım Yeliz'in renkli dünyasını es geçmemeliyim.(Nasıl unutmuşum:/ )

14 Nisan 2010 Çarşamba

MODA BLOGLARI

Yani her kadın gibi ben de isterim değil mi şöyle bi güzel,dolabımın derinliklerinde kalmış ,sırf birkaç kilo fazlamdan dolayı giyemediğim parçaları birbiriyle kombin yaparak şık şıkıdım giyinip göt göbek çıkmadan boy boy pozlar verip arz-ı endam etmeyi.Moda bloglarının hastasıyım bu yüzden.Deniz'in, Nil' in, Nar'ın, Nur'un, Siu'nun, Zeto'nun, Laçin'in ,Cadı'nın, Jane 'nin ,Betty'nin, DidDans'ın , Cinderella'nın, Karla'nın.....
Elimde bir yiyecekle laptobumun karşısında hayran hayran bakıp ağzımı açarım o kendileriyle bütünleştirdikleri tarzlarını görünce.
Edit:Kendisini görmesek bile,özellikle"sizden gelenler"köşesi"ile hergün tıkladığım Yeliz'in renkli dünyasını es geçmemeliyim.(Nasıl unutmuşum:/ )

Mesela Nar kızımızın bu yazısında ki fotoğrafa bakın lütfen.Ben böyle bir yorum yapmayım da ne yapayım:
Yani o kadar hoşsun ki ne giysen yakışıyor Nar.Normalde şu eteği ben giysem ahıra inek sağmaya giden ,giderken de heves edip hanımının topuklu ayakkabılarını gizlice giyen besleme kızlar gibi olurdum kesin!

Onu bunu bilmem:Bir kadında ince bir fizik,fit bir vücut ve endam varsa ne giyse yakışır arkadaş!Moda bloglarından öğrendiğim en temel bilgi budur!

Yazarın Notu: 5 kilo bile verince size "bugün ne giydim"köşesi yapacam.Alın bu size söz,bana motivasyon olsun.Şimdi "Biyo Bugün Millete Ne Giydirdi?"ile idare edin bacılar.

10 Nisan 2010 Cumartesi

NASIL KİLO VERDİM?


Hemen geldiniz değil mi çakallar siziiiii.Malum bahar ayları,gevşer gönül yayları,pırtlar göbek yağları,imdat diyet yapmalı.Bu başlık bir tuzaktı sayın okuyucularım.Bunu göğsümü gere gere yazacağım,ahkam keseceğim günler de elbet gelecek ama şimdi kilocuklarımla mehter marşı gibi bir ileri bir geri giderek yaşıyoruz.Asortik kızacak yine"sen incecik bir kadınsınn!Kilo vermek senin neyine!"diye.Kendileri beni en son 2006'da böyle gördüğü için hep öyle "bikini kilomda" zannediyor beni.
Arkadaşlar ben "ne yersem o olan"bir kadınım.1 hafta brokoli-tavuk gögsü-salata yiyeyim hemen fıs inerim,yok 1 hafta tam tersi dayanayım hamurişine,tatlıya balon gibi şişerim.Kilom o kadar kaypak ve o kadar oynaktır ki beni 1 ay önce gören biri:
-"Auvvv ne hoş,incecik bir kadın bayıldım bayıldım"der,

1 ay sonra onun bir arkadaşı merak ederek beni görse:

-"Bu ayı mı lan bayıldığın?Bu davulun nesi hoş pardon ?"diyebilir.Bu kadar net yani.Kış kilosu-bahar kilosu ve yaz kilosu olmak üzere 3 mevsim bir kadınım ben.Dolayısıyla gardolabım her kilodan kadına açık olabilecek kadar beden çeşitliliği gösterir.

3 kilo verince "ince", 3 kilo alınca "ayı" olabilen ender insanlardanım.
İstikrarla kilosunu koruyan,sporu hergün yapamasa bile tamamen bırakmayan,disiplinli insanlara hayranım.Mesela bu kadın!
Yahu benim 5 kilo verecem diye götüm çıkarken hatun 75 kilo verme iddiasıyla 483. gündür "rejimde" değil bakın!"hayatını düzenleyerek". 53.3 kilo vermiş bir tapılası irade örneği!
Ona yazmıştım:
"Demet,sen o kadar içtensin ki ulu bilge dalton denyus(uydurdum) gibi bilge bilge “hiç yenilmedim,hiç ezilmedim,hiç yılmadım,15 aydır aslanlar gibiyim”yazmayan, yenilgilerinle bile dalga geçen onları yenilme değil kırılma noktası olarak gören bir kadınsın.Ben değil 15 ay 5 ay spor ve iyi beslenmeyi adam gibi devam ettirip tutturayım kıçım tavana değer ve etrafımdaki kimseleri beğenmem burun kıvırırım,her şişman ve sağlıksız yaşayan tipe ahkam keser,neler yaptığımı kırılma noktalarıma hiç değinmeden anlatarak şov yapar, milleti “hakir görürüm” len:)

Ve sen o kadar güçlü bir kadınsın ki insanlar kendilerinde olmayan gücü sende gördüklerinde kendilerine olan hırslarını senden çıkartmaya çalışıyorlar.Blogunun adını artık AzimFesto yapma zamanın geldi bence.

Heh şimdi bahar da geldi çattı ya çıkacak yanlardan can simitleri,pörtleyecek bıngıl yağlarımız her yerimizden,kıçı başı örttüğümüz hırkaları özler olacağız “ammman yandım anam”diyerek bir listeyi gözümüze kestirip 1-2 aylığına “ince insan-sağlıklı kişi”numaralarıyla kendimizi kandıracağız.
Sen şahsına münhasır çok özel ve tek insansın yıvrım.Şu sende ki azmin çeyreği bende olacak var ya piyuvvvvv tozunu attırırım ben be.Biyo Şallı olup fink atarım:)


Yazarın Notu:Benim daha vereceğim en az 5 kilo var yavrular.-8 kiloda havalara uçarım.-10 kiloda füze olur "Aya Çıkan İlk Türk Kedisi" olurum.Eeee sizin ne alemde kilolar?Dökülün bakalım.Haydeeee.(Görsel:Bana benzetilen Gemma Atkinson.Yani sadece kafası :/ )

6 Nisan 2010 Salı

SAFTİRİKLE CİNGÖZ 3

Eşyaları hayvanları konuşturmayı çok seviyorum demiştim ya..Kafa sesleri oluyorum.İşte benim sevgili biblolarımın yeni bir macerası daha:)

Cingöz- Yine ne yapıyosun sen yaa
Saftirik-Bişiler düşünüyom
C-Ay sen düşünebilir miydin?
S-Arada yapıyom ööle şeyler ben
C-Tamam ne düşünüyorsun?
S-İzlediğimiz korku filmini
C-Sen de onlarla film mi izledin?
S-Çok gizli felan durdum.Hiç kımıldamadan.Anlamadılar izledim ben
C-Yapma bi daha.
S-Dün izlediğimiz korku filmini unutamıyom.Cok anlamadım niye o kadar korktum
C-Dün film izlemediler ki onlar
S-Bana dün gibi geldi.Kıpkısa zamanlar.Geçiyor da nasıl dimi
C-Yapma bi daha.Zaten yarım aklın var
S-Yok aklım yetiyo bana da korktum yaw nedenki o?
C-Ay ne biliim ben
S-Püüü tüüüüü
C-Niye tükürdün şimdi bana yaaa
S-Sana tüpürmedim.Korktum ya çokca
C-İyi kork valla.İzleme bi daha
S-Sarılam mı sana
C-Hayır ya ne sarılcam .Hem ne kokuyon sen yaa,pis pis
S-Sarmsak yedimdi koku ondandır.Kokarım sarımsak öyle ben
C-Ya niye yedin ki sarmsak
S-Yok yemedimdi.Vampirlere uzatayım tutayım,gelmesinler bana diyeydi
C-Eeee
S-Tutsam korkmazlarsa dedimdi.Yiyimde hoh derim vampirlere.Kaçırırım sandımdı
C-Offfff of

5 Nisan 2010 Pazartesi

HAPPY MONDAY

Yani bugün Mutlu Pazartesi.Şaşırdınız değil mi?Çalışan bir insan için lanet pazartesi nasıl mutlu olabilir diye.Valla hayatta böyle değil midir?Mutlu olunca her yerden mutlu olacağınız olay yağar,sıkıntı olunca da her aksilik üstüste gelir çıldırtır,bunaltır bizi.
*Bu sabah 1 kilo daha verdiğimi gördüm sevinçten havaya uçtum.Eskiden olsa 1 kilo mu hıh diye burun kıvırırdım,ilerleyen yaşla alınan kilolar verilenden %70 fazla olunca haliyle 1 kiloya deli oluyor insan.1 kilo=4 paket sanayağı demek.Vücudumdan 4 paket kadar margarin daha attım:)
*Hiiç sormuyorsunuz "kocanı korkutma işi ne oldu?"diye.Valla bişiii yapmama gerek kalmadı.Adetim gecikince"ay hamile miyim acebaa?"diye kekleyim şuncaazı dedim.Ki o kadar eminim ki işlerimin yoğunluğu ve stresten bi iki gün gecikeceğine.Gelse de"yok daha gelmedi valla ellerinden öper babası ,geliyo 3.çocuk,tayy.ip amcanın gözü aydın"diye uzatıp korkunun kralını yaşatacaktım.
*Yine korkan ben oldum anacım.Gelmedi lanet !3,5,7,9,11 gün yok yok yok..Korku içindeyim ne eczaneye gidip prodüktöramca alabiliyorum nede hastaneye gidip çişe baktırabiliyorum.
*Korkunun ecele faydası yok diyip 12.gün gittim idrar negatif.garanti olsun diye kan da verdim negatif ama gelen giden yok.
*Sabah en güzeli ise Deniz'den hediye kazandığımı öğrenmek oldu.Blog hayatım "Canım Denizler"le dolu zaten:)
*Sanal alemde Öykücü ,Asortik, Banu, 7.Oda, SillyBebek'ten gelen harika hediyelerim oldu,çok şımartıldım zamanında"şimdi bu dostluk sanal mı?"diyerek.
*Ama bu çekiliş yoluyla kazandığım ilk hediyem.Hem de Deniz'den yahu,hayran olduğum bir fıstıktan şansımın yaver gitmesi ve hediye almak ne güzelmiş.
*Akşama ne yemek yapsam diye düşünürken kocam"nefis balık aldım,akşam herşey benden"dedi.Mutfağın leş halinin bana kalacağını bilsemde yemek yapmayacağım için mutlu eve gelip hemen Mavişle kendimizi yürüyüşe attık.
* "Balığın üstüne tatlı olsaydı keşke"dedim.Zil.Kim?Komşum.Tabağımı boş vermeyip tatlı getirmiş.Hem de ne?En sevdiğim tatlı.Kadayıf.
* "Mis gibi demlenmiş çayın üzerine şöyle ekmeğin köşesine nutella olsaydı" dedim(bastıran PMS),kocam sakladığı nutellayı çıkarttı.
*Durup durup"Today is happy monday"dedim şebelek şebelek sırıtarak.
*Bunca mutluluğun acısı çıkar yakında ama ,du bakali.......

30 Mart 2010 Salı

BLOG SORUNSALI

Yazısına başlık koymadığı için link veremiyorum ama 27.Mart.2010'da Burcu bir yazı yazmıştı bende destan döşemiştim. İki bacının arasının açılması ve beni paylaşamamaları o güne rastlar:)
Burcu diyordu ki:Acaba fotoğrafımı hiç koymasaydım bloga daha mı iyi olurdu? İnternet sapıkları, güvenlik açısından değil yazıları yazan kişi olarak soruyorum bu soruyu. Sadece okuduklarınızla kafanızda canlandırdığınız Burcu olarak kalsaydım daha mı iyiydi, yoksa böyle kanlı canlı bilmek mi daha iyi?
Yorumum:
Evet bahsettiğin güvenlik,sapıklık açısından keşke koymasaydın diyorum ama seni gördüğüm için benim tuzum kuru tabii:)
Şu da var ki ben blogunu okuduğum birini çoook merak ediyorum ve yazdıklarından onu kendimce bir şablona oturtuyorum,fotoğrafını görünce o şablon ya aynı kalıyor yada değişiyor.

Hiç çekinmeden ve fotoğraflarını damgalamadan poz poz foto koyanlara hem gıpta ediyor hem de hayretler içinde kalarak bu rahatlıklarından dolayı çok şaşırıyorum.Ama yine de ennn keyifle okuduklarım ve ilk tıkladıklarım onlar oluyor.Bkz:Sardunya,Laçin,Nil Ertürk, Deniz Baran,,NimetCan, Kıymet , NazDeniz,Nar,İkonJane,Nunu,Burcu MC vb

Bir de yıllardır yazan kült olmuş blogların ısrarla bir tek kare bile fotoğraflarını koymamalarına da çoook şaşırıyorum,hani elini kolunu saçını başını da mı koymaz insan diye hayıflanıyorum bile.Bkz:Sugibi,Ayşe's world,İbeking,OlmadıBaştan,Bembi vb (Tercih meselesi biliyoruuuuum)

Ben de ketumumdur bu konuda,foto koymaktan çok tırsarım ama vıp de fotolarım-ız var,vıpte bile olsa damgalıyorum onları.Açık olan bu blogumda ise zaman zaman koyuyorum hatta ne giydimli 2,zayıflayınca 1 pozumu bile koymuştum fakat 1 hafta falan sonra yine tırsaklığımdan kaldırıyorum:
-beni okuyanlar ilk tıklayanlardır zaten,fotolarımı görene talih vurmuş,şanslı hergeleler siziii,görmeyende bi zahmet şimdiye kadar açıp okusaydı blogumu "diye star triplerine girip kendimi kasıyorum:)Aslında bakma fotoğraflarımı koymayı çok canım çekiyor,bu gözelliği 70 milyondan saklamak benim de hoşuma gitmiyor:P
ama naparsın işte...Kader biyerde:)

En sinir olduğum ise:
Moda blogu yapıyor hatun yada makyaj blogu yada normal günlük blog tutuyor ama arada ne giydim yazıyor falan.Boydan boydan birsürü pozlarını koyuyor ama suratta kocca bi çiçek yada nal gibi koca bi kalp!Ne bu pardon?

Yada makyaj blogları otopsi yapar gibi dudak,göz,yanak gibi suratını kesip kesip koyuyor,iş bütüne gelince "Eee bacım,nerde yüzünün tamamı?YOK!"Nesin sen sırf dudaktan sırf gözden mi ibaretsin,nedir yani bunun mantığı anlamıyorum.
Ayyy ayıla bayıla okuduğum makyaj blogları kızıp hemen ters cevaplar vermeyin reca ederim,merak ediyorum ve gerçekten soruyorum nedenini?
Ha fotoğraflı bloglar kadar beni şaşırtan ama bayıldığım ikinci şey:Kendi adı soyadıyla yazan,yaşadığı yeri,mesleklerini çekinmeden açıkca yazanlar.Bkz:KıymetBozkurt,kısmen Asortikkrep,Nil Ertürk,DenizBaran,Crebro vb

Sinir olduğum 2.şey ise sanki herkes kendi adıyla blog yazıyormuş gibi adsız yorum yazan birinden harika yorumlar geldiğinde:
-"ah adsızcım sağol canım,çok teşekkürler bebeğim,ay mersi böceğim"diye sevinç nidaları atanların adsızlardan olumsuz bir yorum aldıklarında ise:
-Sen önce adınla gel,erkeksen adını yaz,adını bile yazmaktan korkan birisin seninle muhatap olmayacağım"gibi ilkokul 1.sınıf düzeyinde kalmış cevaplar vermeleri.Çok gülüyorum bunlara.Misal bana adsız hoşlanmayacağım bir yorum yaptığında benim ona cevaben
-Erkeksen önce adınla yaz"demem ne kadar abestir.
Ulen sen kimsin?
Biyonikkedi.
Yani nüfus cüzdanında böyle mi yazıyor?
Adı:Biyonik,Soyadı:Kedi,Dili:Mırnav,Dini:İslam,Doğduğu Yer:Sokak.

Yazarın Notu:Minareyi çalan nasıl kılıfı hazırlarsa yorumu çalan da postu hazırlar efenim.Konu hakkındaki görüşlerinizi alayım.Cevaplarım işlerimin yoğunluğu nedeniyle gecikecektir,bilginize.Hörmetler.

27 Mart 2010 Cumartesi

ASLA KULLANILMAMASI GEREKEN 5 ÜRÜN

Yazı gecikti ama cep telefonumdaki 567 fotoyu henüz yükledim.
Şimdi tek tek adlarını yazmayım,tıkladığınızda fotoya adını verdiğim gibi olan bu iğrenç 5 ürünü 8 Mart'ta Kadınlar Gününe özel %50 indirimli olarak migrostan almıştım.Hem indirimden nemalanmak hem de merak ettiğim clean&clear'i denemek için.Ama bu CLEAN&CLEAR bir kadının cildine yapacağı en büyük kötülüktür kızlar!
Eve gelip bi heves şu soldan 3.sıradaki makyaj temizleyici ile makyajımı temizledim,4.sıradaki krem jel ile yüzümü yıkadım,yüzümün davul gibi gerilmesine normalde sevinmem lazım değil mi ama çok pis bir histi.Soldan 2.sıradaki tonikle yüzümü sildim anam anam(yüzüme hiç kezzap dökülmediği halde)yüzüme kezzap dökülmüş gibi cayır cayır yandı.Namussuzlar alkole boğmuşlar toniği.
Unutmayın bir temizleyici ve tonik cildinizde mentolden yanma,gerilme ve hani naneli sakız çiğner yada naneli şeker yerken su içtiğinizde olan ferahlık hissi veriyorsa o kadar kötüdür! Bu cildinizi erken yıpratmaktan ve 40larınıza geldiğinizde olduğunuzdan daha yaşlı ve eskimiş bir ciltten başka birşey sağlamaz size.Temizleyici ve tonikler ne kadar hassas ve yumuşaksa o kadar iyidir.
Yüzü kaybettik bari en sağ baştaki nemlendiricisini sürüp cildimi yatıştırayım dedim,yok anacım bu seferde minik sinekler cildimi kemiriyorlar gibi gıcık bir his peydah oldu.Ertesi gün gidip hepsini iade edip paramı geri aldım!İyi ki fişi hemen atmamışım.
Yine de en sol baştaki nütrojina deep&clean bu adi ürünler içinde çok kötü değildi,tek suçu onlarla beraber alınmasıydı.Fakat onu da denedim,yüzümü kil ile çitilemiş gibi oldum.Bu ne rezalet birşeydir allahım,"bugün bu cildi kaybetmezsem yasin okutcam lan"dedim ve bu da bana bildiğim şeylerden şaşmamamı öğretti.

Yazarın Notu: "Peki sen neler kullanıyorsun Biyo?"dediğinizi duyar gibiyim."BiyoKozmetik" serisi pek yakında bu bilogda!Daha dolabımı temizleyemedim,çıfıt çarşısı gibi.

22 Mart 2010 Pazartesi

AVONİK KEDİ

Kızlar!Toplaşın!
Şimdi ilk kez duyacağınız bir şeyi demeyeceğim meraklanmayın.Konumuz AVON!Hani şu her 10 kadından 8inin temsilcisi ,geri kalan 2sininde müşterisi olduğu marka.Bilmediğiniz birşey değilmiş değil mi?Güzel.
Şimdi ben avonu severim,avon satanları severim,avon satanlar da beni çok sever çünkü ideal bir avon müşterisiyim.Temsilcisi olsam daha ucuza mâl ederim herşeyi ama ben avon temsilcilerin sadık bir müşterisi olup onlara para kazandırmayı daha çok seviyorum.Allahımm ne iyi kalpli bir kadınım yarebbim ya da ne mal bir kadın!İşte ikisi de.

Size memnun kalmadığım ürünlerini de yazacağım ama önce çok memnun kaldığım ve indirimde iken tavsiye ettiğim bazı ürünlerden bahsedeceğim.Şimdi bana internetten görsel mörsel buldurmayın direkt kafadan alın elinize bir avon kataloğu oradan bakın anacım.26 Mart'ta sona erecek olan kampanya 3 kataloğu.Hani aptal sarışın reese witherspoonun mega impact dikdörtgen şekilli rujları tanıttığı katalog ayol .
Alın şu ,illa görsel dimi,çok masraflısınız!

Avon Saç fırçaları,tarakları:İndirimde yakaladığınız an kaçırmayın.Hele saçları kıvırcık ve dalgalı bebeleri olanlar için "saç açıcı tarak"müthiş.Banyodan sonra saç tarama işkencesi ve sinir harbini bir nebze önlüyor.En azından saçlarını tararken geçirdiğim sinir buhranıyla eskiden bebeleri dövüyodum şimdik bu taraklarla sadece gafalarına vuruyom.

Kapak:Mega ımpact rujlar.Testırlarda her rengini denedim,sürümü,kalitesi,dokusu,ışıltısı çok güzel.Carıl carıl yanıyor ruj ama bir bardak çay içince o cayırtılı ışıltı bardakta,fincanda kalıyor.Ama 10 liraya kaliteli ruj alırsınız o başka.Alacaksanız acele edin Nisan katalogunda 17 küsür olacak haberiniz olsun.

Sayfa 5:Elmas ışıltısında ki gözler için pırıltılı göz kalemi.8.90 ve mac kalemler ile aynı kalitede bulan taş gibi referansım var.Avonun göz kalemlerinden her zaman çoook çok memnun kalmış biri olarak mavi ve gri rengini aldım inanın enfes .Marjo kahvesini de almış,onu da alacağım.O kadar çok göz kalemim var ki,soruyo bir gün mal bi arkadaşım:
-"Onca kalemi naapıyosun Biyoo?"
-"Napçam"dedim,
-"Yarısını gözüme sürüyom yarısını götüme sokuyom".Napçam lan allaallaaaa.

Sayfa 7:Super full midnight rimel.10 lira!Kesinlikle çok başarılı ve bence lancome ayarında ama shock rimelden uzak durun,sürerken pandaya benzeme şansınız çok yüksek.Shock adamı kalitesizliğiyle şok ediyor ama full midnight rimel 10 numara.

Sayfa 37:DrySkinSOS krem.9.60 lira.İçinde pirinç yağı olduğu için yanında nötrojina,arko,nivea halt etmiş diyorum başka bişi demiyorum.Çok sürmeyin,süzme yoğurda bulanmış gibi olursunuz.Eccük krem yetiyor ve elleriniz yıkanınca bile krem uçup gitmiyor,nemi kalıyor.

Sayfa 51:Açılır kapanır göz kalemlerinin"Majestik plum"rengi".10 lira!Banuşumun blogunda biri makyaj malzemelerini tanıtıyordu,"yeşil gözlerde bu kadar güzel duran başka bir renk yok"dedi gaza geldim aldım ve aynı şeyi söylüyorum ki enfes!

Sayfa 55:Avonun makyaj fırçaları.Ben bilmem kaç liralık inglot,sigma,mac fırça ney bilmem anacım.Ben gözümü avon fırçayla açtım,elime başka erkek eli,yüzüme başka fırça değmedi.Fırçalar 3.60 ila 7.60 arası.Kabuki 4,5 lira.Bende hepsi var,yumuşacık pambuk gibiler.

Sayfa 87:Skin Soft serisi.Evet adı biraz terbiyesiz, skin mkin diyo ama vücut losyonu,duş jeli,vücut yağının kokuları da dokuları da çok hoş. Beğenmezseniz "skin git lan, softlatacam şimdik" der ve bidaa almazsınız olur biter.

Sayfa 91:Şey yıkama jeli.Anlayın işte anacım,genital zamazingo.Bir kere almıştım,cildimin bakımını yapıyorum ya , şeye ayıp olmasın diye arada onun da bakımını yapayım diye.Şeyim olumsuz bir beyanda bulunmadı, sanırım memnun o da.

Sayfa 117:Kırık saç onarıcı serum.İşte bu ürünü almayanı döverim ben!7 liraya piyasada asla bu kalitede saç bakım serumu bulamazsınız!Sarı saçlarımı ilk kez kırıksız ve güçlü uzatabildim sayesinde.Stoklayın hatta,valla.

Sayfa 121:Senses duş jeli.Biraz yüz göz olan bir jel,ilk kullanımda hemen senses menses diyor.
Ne o öyle bi samimiyet falan..Sizses demeli,efendi takımalı.Cahilliğine veriyom.Aslında ben duşta dove sabun takıntılıyımdır ama 5.90 diye almıştım bunu,dove sabunumu boşamam ama her çeşidi de çok güzel çıktı namussuzların.


Şimdilik bu kadar kızlar.Avon ürünlerini bir de peluşların en pembesinden okuyun.
Bir başka katalogda görüşmek üzere,eyvallah.
Yazarın Notu:Size sağlam bir makyaj-kozmetik yazısı hazırlayacağım ama banyodaki dolabı temizleyip düzenlemeye üşeniyorum.Bir gün mutlaka

21 Mart 2010 Pazar

SAFTİRİKLE CİNGÖZ 2

Ne demiştim.Hayvanları görünce yada cansız objelere bakarken konuşabildiklerini düşünüyorum dedim deli dediniz:)))İşte iki tatlı biblom Saftirik ve Cingözün yeni macerası
Saftirik-Hani sen üzüm yedin ya
Cingöz-Eveeet 
S-Yedin dimi.Güzel miydi o?
C-Güzel çok güzel
S-Bu nalet gelesice Biyo da çok seviyol üzüm dimi.Yiyol hep
C-O da çok seviyor evet
S-Ben buzdolaptan çaldım
C-Neyi be
S-Üzümleri.Çaldım hepsini.
C-Nedennnnn?
S-Sıkayım şarap yapayım dedimdi.Sıktım battı ortalık .Hepten rezil rüsvalık
C-Eeee
S-Battı işte.Bi yarım çay barakı çıktı.İçtim onu
C-Farketti mi Biyo
S-Yok.Anlandırmadım ona ben.sarhoş taklidi yaptım
C-Naaptı peki?
S-Acıdı.Ayılttı beni

20 Mart 2010 Cumartesi

B PLANI

Korku rövanşı ne oldu?" diye merak ediyorsunuz değil mi?Ben sakinliğimi koruyup hiçbir girişimde bulunmadıkça kocam acaip tırsıyor benden:
-"Bu sessizliğin hayra alamet değil.İntikamın feci olacak,biliyorum"diyor.
Ben sadece yılan gibi bakıp şöyle bi burnumdan tıslayıp "hıh" diye sinsice gülümsüyorum.Anladınız mı nasıl gülümsediğimi.
Yapın şimdi bi.Burnunuzdan hıh tıslayıp boşvermişcesine gözlerinizi de hafifce döndürerek,ciddiye almayan bir tavır takınarak sinsice gülümseyin bakiim.Hayır Seren!Hohlama,tıslıyacan sadece,cam mı siliyon anacım.Yap bidaa.Bak Özlem gibi olacak.Hah öyle işte. Cadı madı ama en iyi tıslayan Magissa oldu.

Kocam sırnaşıp sırnaşıp:
-"Ne yapacaksan yap artık Biyo allahını seversen.Bu stres öldürüyor beni,herşeye razıyım yap bir an önce kurtulayım,beklemek çok zor"diye yalvardı bu akşam.Ben yine tıslayıp sinsice yılan oldum hehe Biyo azapta gerek.

Yazarın Notu:Şimdilik çok cool,çok dik,çok mağrur,çok sinsi duruyom ama hâla bir planım yok.Düşündüğüm şeyler tırışka.Ne yapsam olm lan! Çizdirecem karizmayı.

19 Mart 2010 Cuma

BİR FİLM İZLEDİM

Hayatım değişti derler ya aha bizim evde de o hesap.Eşek kadar kadın,kazık kadar adam 4 gündür amansız bir "korkutmaca,kuytuda kıstırmaca,en çok öd patlatmaca"oynuyoruz düşünebiliyor musunuz?Rövanşını fena alacağını söyleyen evin beyni,benim beyim korkutma konusunda ki en pis planlarını hayata geçirip bir gram aklımı da alma yolunda büyük ilerleme kaydediyor.
*Salı:Yatak odasına,büyük banyoya,büyük kızın odasına giden koridorda yürüyorum küçük alaturka wcden ıyyyyhhhh diye garip bir ses çıkartarak önüme çıktı.İyi,bişi demedim.
Odadan çıkıp köşeyi dönüyorum yere tersten yatmış beni görünce auvvv falan diyor sıçrıyorum.Buna da eyvallah.

*Çarşamba:Kek yapıyorum,kilerden unu aldım,CIA ajanı gibi beni takip etmiş olan korkuluk kocam unu bırakmaya gideceğimi hesap ediyor.Kileri açıyorum ayakkabı dolabının arkasından pıhhhlıyor.Vurdum kafasına:
-"Bu un elimden düşüp dökülseydi gebertirdim seni valla!Bide bana manyak dersin" diye.
-"Eee ya huyundan ya suyundan kaptık biyo hanım naapalım,senden ötürü,hep senden ötürü"diyor deli!

Dedim
-"Bak sakın ben uyurken korkutayım deme valla aklım çıkar pelte gibi olurum uğraşırsın benle ömür boyu bitki gibi olurum."
Çünkü normalde de güzel uyanabilen bir tip değilim ben.Biraz sesli ve telaşlı"Biyo biyoo kalk"deyin ban, ben panikle deli gibi fırlar :-"höö noldu noldu noldu bişimi oldu hö hö"derim.Söz verdi uyurken bişi yapmayacak.Senin elin armut mu topluyor biyo derseniz evet benim mallığım üzerimde,kocamın tüm bu sağlı sollu kroşelerine bir karşılık veremiyor anca korkup duruyorum.Daha fazla ne yapabilir ki?

*Perşembe:Çok yorgunuz erken yatacağız.Benimki dönmüş sırtını yatmış,hafiften horlama sesleri de geliyor.Tamam temiz,güvendeyim artık.Dememe kalmadı yatağın altından karabasan gibi tüylü gri bir yaratık çıkınca ben aklımı oynatıyorum sandım ayyy ayy ıyyy diye bağırıp tepindim.Henüz dalmış olan kızlar odasından geldi koşarak noldu diye.

Bizimki yatakta gülecem diye kendinden geçiyor yine.Naapmış biliyor musunuz?Yememiş içmemiş elektrik süpürgesinin saplarını ve oklavayı koli bandıyla birbirine bağlamış ,tam yatağın eninde olan bu uzun parçayı yatağın altına sokmuş,bana doğru olan kısmına da kızımın gri sakal ipten örülmüş hırkasını koymuş,yatağın altında hazır bekliyor bu düzenek.Ben yatağa yatacakken de kendi tarafındaki sopanın ucundan ittiriyor ve ayaklarımın dibinden bu şey fırlayıveriyor.İtmek için fazla eğilip benim farketmemem için ise elindeki terlikle sopanın ucundan itmiş.Tabii yattığı için artık pislik beklemeyen saf ,zavallı ve masum ben yerden o tüylü yaratık fırlayıverince:
-"anam geldiler beni alacaklar,yatağın altına çekecekler"diye düşündümde bağırdım kimbilir?
Bu gülerken yatağa çıkıp dövdüm bunu"manyak"diye.Kızlar da isyan etti:
-"Artık yapmayın ama yeter yaa"diye kızıp gittiler.

Yazarın Notu:Bakın millet,öyle okuyup okuyup gülüp gitmek yok!Bunun rövanşını feci şekilde almalıyım.Ama aradan biraz zaman geçmeli.Bu tam unuttuğu sırada çıkmalıyım ortaya.Ne gerekiyorsa yaparım,hiçbir masraftan kaçınmam.Hadi bana iyi bir fikir verin,nasıl korkutayım?

15 Mart 2010 Pazartesi

PARANORMAL ANORMAL BİYO

Hani şordaki yazımda kocam yokkene ben korku filmi izlemiş ve korkumdan don mon kalmamıştı ya.Heh işte nihayet dün akşam filmi beraber izlemeye ikna ettim kocamı.Tabii o yiğit Türk erkeği,filmin gündüz sahnelerini ileri sararak sadece benim neden o kadar korktuğumu anlamadığı ve geldiğinden beri dalgasını geçtiği gece yatak sahnelerine geldi.Tuhaftır 2.kere izlediğimde bende neden o kadar korktuğumu anlamadım."Bu muymuş lan beni uyutmayıp sabahlatan film"dedim hatta.Ürperdim o kadar.
Fakat manyak film izledikten sonra tesir ediyor.Amatör kamera çekimi olduğu için film bitince siz normal yaşantınıza döndüğünüzde kendinizi hâla kameraya çekiliyormuş gibi hissediyorsunuz ve devamlı dötü kollayarak geziyorsunuz.İleri aldığımız için haliyle epey kısa sürdü film ve yattık.Tam da filmdeki yatış yönündeyiz kocamla ve de yatağımızın arkası filmdeki gibi giyinme odası ve ebeveyn banyosu.Aaa tırsıyorum şaka maka yav:/
-"Hişşt baksana bi,bu ses neydi?"
-"Seninkiler gelmiştir zzzzzz horrr"
-"Ya allaşıkına sen mi yapıyorsun o sesi.mahsus dimi!"
-"Ya susta uyu Biyo yaa!"
-"Kızların üstlerine baksana gidip,üşümesinler,gece kar yağar üstlerine"
-"Senle bida film izleyenin homur homur"

Haa sen misin benle dalga geçen,korkularıma anlayışsız davranan.
Gece 3.30 mu ney? Bi uyandım kocam yanımda yok!Anam!Çektiler bacaandan adamı,aldılar gittiler!dedim.Yok,çekmemişler,tufalete kalmış,hışır hışır gazetenin sesi de geliyor banyodan.Ben de kalkıp banyonun kapısının önüne dikildim.Üstümde gecelik,saçlarım açık, dağıttımta yolunmuş gibi,başım hafif öne eğik moron bakışlarla bunun çıkmasını bekliyorum.Sürgü kapı açılınca kocam beni gördü ve inlemeyle böğürtü arasında bir ses çıkarttı ki en az 3 kat aşağısı duymuştur.Kocam"ebeninki biyo,bekliyordum zaten senden böyle manyaklıklar"diye söyleniyor ben gülüyorum.Ben çıktım, bu yatağın üstünde kollarını kaldırmış,ellerini kurt adam gibi pençe yapmış beni bekliyor.Yoogghh yaaaa!Yemezler.Ladesin aklımda olduğu gibi tetikteyim artık ben.
-"Haha aman çok korktum,en iyi numaran bu mu,sevsinler canım"
-"Korku filmlerine tövbe ettircem seni, daha dur sen"
-"Oldu canım,selam da söyle.Hıh!"
Son vuruşumu yapmalıyım.Sabah 6.Ben henüz kalkmış,Mavişi uyandırmadan önce kocamın başına gidip dikildim sessizce,durdum mal gibi epey.

Yazarın Notu:En derin uykuda ki insan bile başında biri hayalet gibi dikilince uyanabiliyormuş bunu öğrendim."Ne korkuyon bee,uyandırmaya gelmiştim ben seni" dedim bide.İyi bir rövanş için tırnaklarını biliyor şimdi. Yandığımın resmidir:)

11 Mart 2010 Perşembe

YASSAH!

Ne mi?Televizyon efenim.Bizim evde artık yasak.Kızım Zeytin 6.sınıf SBS öğrencisi olduğu için 12 Haziran'da ki sınavına kadar çocuklar ayakta ve ders çalışırlarken TV izlemeye ara verdik.Yasak açıkcası bana geldi zaten kocam eğitimci olmadığı halde büyük bir özveriyle ,her akşam kızıyla ders çalışıyor.Bende Mavişle ilgilenme ve onlar ders çalışırken salonda yayılıp çekirdek çitleyerek tv keyfi yapmama görevini devraldım.Eve gelip yemek yaparken izlediğim "yemekteyiz"i bile açmıyorum artık.Sadece tam yemek saatimize denk gelen 19-20 arasında fox tvdeki "deniz yıldızı"adlı diziyi izliyoruz ilk başladığından beri.Akşam yemeklerimizin favorisidir kendileri,bilmem izleyeniniz ve bizim kadar seveniniz var mı bu diziyi?
Bir de çocuklar yatınca kocamla"dünyada ve türkiyede biz yokkene neler olmuş bakalım" diye açıyor,eğer halimiz kalmışsa bir de dvd film izliyoruz.
İşte bu nedenle bu gecemin favorisi aşkı memnu güme gidiyor efenim.Artık sizi Müge'nin güzel dizi yorumlarıyla başbaşa bırakacağım,ne de olsa hatun banyoda ki plastik tabureyi farkedecek kadar cin ve iyi bir izleyici:)
Aslına bakarsanız televizyon hakikaten insanı aptallaştıran,ciddi zaman hırsızı bir araçmış.Bunu ben izlemediğimden boh atmak için söylemiyorum.Tv kapalıyken daha verimli oluyorum ben.Daha fazla güzel şey yapılıyor,daha çok ertelediğim iş aradan çıkıyor.Kısacası daha huzurlu oluyoruz.Sizde kapatınız mutluluğu yakalayınız.
Anlasanıza,ben izlemiyorum kimse izlemesin bu gece aşkı memnuyu işte huleyynnn :P

Yazarın Notu:Yazılarıma ara vermiyorum efenim.Yazacağım çok konu var.Hörmetler.

6 Mart 2010 Cumartesi

HAYAT KISA

İyi yaşa diyorum değil mi?Bak üstte de yazıyor nal gibi.Ama biz insanoğlu ne yapıyoruz?Önümüzde çook sağlıklı ve beynimiz muhallebi olmadan ve her yıl maddi olarak daha rahat edeceğimize mal gibi inandığımız temiz bir 90-100 yılımız varmış gibi davranarak yiyor bitiriyoruz şu kısacık ömürleri...
Uzaktan bir yakınının ölüm haberi daha kolay oluyormuş,onu son halleriyle hatırlamaya çalışarak"aaa,yaaa hiiii çok üzüldümmm"dersinde,neredeyse her sabah asansörde karşılaşıp iki çift hal hatır kelamı ettiğin bir adamın ölümü tuhaf geliyor birden."Ee asansörde kimle inip çıktım ben şimdiye kadar?Bu ne yalan birşeymiş yaa" diye çocuk gibi(olmayan)beynimi pauseye aldım.
Adamcağız gece gündüz işinden kafasını kaldırmayarak,bırak yaz-kışı hafta sonu tatillerini bile"ben işime çok bağlıyım,daha yapılacak çok iş var,gezmeninde bir sırası var"diye erteleyip orda yazlık,burda kışlık,şurda arsa,aman alalım ilerde rahat edelim diye diye yedi bitirdi 56 yıllık ömrünü.Kimin için,ne için?Hayır bir insan yemedikten,yaşamadıktan,yaşatmadıktan sonra,onca mal mülk para için neden uğraşır ki ya,neden?Bunun literatürdeki adı "doyumsuzluktan"başka birşey olmalı. Biliyorum sizde şimdi:
-"Ulan yaşamak mıymış onunkide allasen,gezip tozmadıktan,kazandıklarını mis gibi yiyemedikten sonra"diyorsunuz değil mi,ne yalan söyleyim ben de ve dahi birçok kişide öyle düşünüyor.Yine ben ve kocam eşek gibi çalışarak kazandığımızı adam gibi,kral gibi yemeyi ve geleceği de göz ardı etmemeyi başarıyoruz da bu kınayanların birçoğu adamcağız gibi yaşıyor ama yaşarken farkında olmuyor.

Yani içinizi daralttım biliyorum da diyeceğim şudur:Perşembe gecesi başsağlığına gittiğimizde adamcağızın hanımı firdevs,kızı bihter gibi geldi gözüme.Acaba kadın da"yemeyenin malını yerler efendi,sen bize bir tatili,pikniği çok gördün şimdi biz o paraların anasını ağlatacağız"diye düşünüyor olabilir miydi?Bu pis düşüncemde diziyi izleyememenin verdiği travmada vardı tabii ama dizi izlemeyenler de yakın şeyler düşündüğüne göre hayat kısa iyi yaşa arkadaşım işte.Bitti gitti.Var mı daha ötesi....

3 Mart 2010 Çarşamba

İSVEÇLİM GELDİ


Hepi topu 5 günlüğüne giden kocama 2 yıllığına İsveç'e giden işçi muamelesi yaptım ya helal bana:)Kesin dönüşünü gerçekleştiren gurbetçimi evin 3 kızı(biri de ben oluyom,komplekse bakar mısınız)aşk ve özlemle karşıladık.Şutlarda çekme kolu kırılan valizimizin yerine verilen daha güzel ve sağlam bir valizle geldi.Tiz padişaha duyrula:Bundan kelli her uçak seyahatine patlak valizle gidilecek "ah anaaam! naaptınız lan benim misler gibi valizime anam anam anaaaam getti dağ kimin valizimmm"diye dövünülecek ve yepisyeni valizle dönülecek!
Çekme kolu kırık valizde geldi,ben onun orasına ip mip,urgan ney bağlar yine çekerim,atar mıyım lan ben valiz,pintinin önde gideniyim ben :P


2.gün rutinimiz olan yemeğe ve sinemaya gidildi.Ata Demirer'in "eyvah eyvah"filmini seyrettik.Kesinlikle serisini çekmesini beklediğim çok cici,keyifli ve hoş bir filmdi.

Yazarın Notu:Hee bir de neler getirdiğini koymadım,sonra görgüsüz ney dersiniz neme lazım,pisler:)


25 Şubat 2010 Perşembe

AŞK-I MEMNUNUM 3

@Ahhh Bihterim ah!Olmadı dimi,gencecikken baban yaşındaki adam sana ateşli bir aşık olamadı ve sen"en büyük aşklar nefretle doğar"tezini doğrulayarak kendini sarı pipinin kollarına atıverdin

@Hem taş gibi ateşli ve hemde tüüm masraflarının ve ananın sponsoru olan olgun ve cool bir erkek aynı anda idare edilemedi dimi?Millet birini bile bulamazken sen ikisine sahip oldun kızım.Eh tabii bu şansa sahip olmayan kadınların laneti seni sona yaklaştırdı.Hehe

@Hilmi önal iti ortada gerçek bir delil bile yokken kozunu çok güzel kullanıp blöfünü yaptı maşallah cin gibi.Ama ne varsa işte insanın anasında var.Ana gibi yâr Firdevs gibi cankurtaran olmaz.Yavrum firdevs sırf kendi şatafatı için kızının iffetsizliğini örtecek.

@Bihter bayılacakken bülent"anne!"diyor.Lan ne "anne"si?Eğer piyasada behlül olmasaydı O "anne"elinde lolipopla seni kandırıp çoktan yatağa atmıştı bile peeee.

@Maşallah av köpeği gibi burunla bir parfüm kokusu ve behlülün bekar evine yaptığı baskınla ihanetini nasıl netleştirdi bu ednan?Bu hiç güvenmiyormuş demek ki karısına.

@Sen koskoca holding patronu ol ama adi bir düşmanın blöfü bir şüphe ile kendini meyhaneye at cıkcıkcıkkk.Türk filmlerindeki rıfkı tripleri yakıştı mı sana ednenım coolum?

@Çok değil gelecek dizide cemile beşiri,nihal behlülü gebertecek vikvikvik beyinlerini dikmekten.İkisini de benim elime verseler saçlarını yolarım valla aaaaa!

@Yaa behlülüm,sen her bulduğun kuytuda amcayın garısını yi bitir,iş ortaya çıkınca zırıl zırıl ağla karı kibin.Zaten behlül şu durumdan kurtulmak için "değil nihalle nesrinle bile evlenmeye razı olurum" diye adak adıyordur.

@Firdevsim"yavuz hırsız ev sahibini bastırır"mantığıyla nihatı hacamat etti.ne kadın ama.Bihter o kadar sıkıldı okadar bunaldı ki bi ara"yeteeeeer!evet yattım.behlülle çatır çatır yattımm"diye haykıracak sandım valla.

@Kızım bihter,hilmi önalın pintiliği ve firdevsin cinliği ile yine yırtacaksın.Gelecek bölüm neler olacağını ben yazayım:Sadakasını beğenmeyen ve döt korkusuyaşayan sait,rivadaki yatakta kendisinin debelendiğini,bihterin parfümünü kendisinin boca ettiğini kedi olalı bir fare tutan nihate itiraf edecek ve asıl bihter "sen tüm bu adi iftiraya nasıl inanırsın"diye ednanı affetmeyip elini sağlamlaştıracak.Ve herşey kaldığı yerden devam edecek .

Yazarın Notu:İş bu yazı dizi devam ederken reklam aralarında yazılmış olup hemen bir dvd daha izlenecektir.Yok yok bu sefer korku değil.Nicolas cage'nin "kehanet"i.Ben asıl çılgın kızlar partisindeki Müge'nin yazacaklarını bekliyorum. Umarım çilekli ve şampanyalı çikolataları abartıp kafayı bulup sızmamışlardır da yazabilir:)

23 Şubat 2010 Salı

BEN NE HALT EDECEM ŞİMDİ!


Allah benim belamı versin.Tüm blog camiası aazıma....Ulan kocam -16 derecelik İsveç'te iken ben evde "canım sıkılmasın"diye ne yaptım bilin bakalım?
O çook sevdiğim eylemi:Film izlemek.
Türü:Korku
Adı:Paranormal activity
Sonuç:Allah belanı versin emi manyak Biyo!

Bakın bu yazıyı şu anda döt korkumdan yazıyorum.Her an ekrandan birşeyin beni vıjjt diye çekeceğini zannediyorum.Harbiden ellerim titreyerek yazıyorum bu yazıyı.Evdeki tüm ışıklar açık,balkon ışıkları bile!Lan allaanı seven gelsin bu gece benimle kalmaya,yeminle bu gece uyku haram bana.

Kızlarım erken uyudular,ben çayımı alıp geçtim koca plazmanın başına.Bu film için kocamı sinemaya götürmeyi başaramadım ya "sen gitmezsen bende ayaama getiririm filmi"yiğitliği yaptım.Bu filmi çekenin dee izleyenin dee allah bin belasını versin emi!Niye mal gibi sonuna kadar seyrettin derseniz,ben başladığım bir işi bitiririm abicim.Çift yatıyor, karanlık, kamera açık.Artık bir şey olacak yani, yoksa paranormal activity'liğin bir anlamı olmaz.Ama adım adım veriyorlar gerilimi şerefsizler.Önce hafif sesler,sonra kapı sallanmaları.
Çift:
-"Bu evde garip bişeyler var"diyor.Bende-"Hee anayınki!Garip bişey var allaan malları"diyorum kendi kendimi teskin ediyorum , korkumu yenmek için filmle güya dalga geçiyorum kendi kendime konuşarak."lan ışığı açsanıza olm lan!evde bişey var,siz gezip sürtüp gelip eve yatıyorsunuz öküz gibi.,bacı kardaş yatıyonuz"diyorum.Anam sonra yüksek volüm sesler, kapı çarpmaları, ayak izleri, sallanan kristal avize vs.

O sırada benim evin diyafon zili çaldı,ben nasıl filmi pauseye aldım,nasıl o ahizeyi kaldırdım bilemedim,kalbim deli gibi çarpıyor"lan durduk yere kalp krizi geçirirmişim ne mal bi ölüm"diye düşünüyorum bi yandan.Arayan kim?Güvenlik.Ne diyor?Balkonlarınızın ışığı açık kalmış hanfendi."Hay allah cezanı versin emi,yukarılara bakacağına önüne bak gerizekalı ,ödüm bohuma karıştı biliyonmu" demedim.Bi bi biliyorum,ben açtım diyorum."Allaaam allam izlemesem mi acaba lan gerisini "deyip telefonu kapatıyorum.
Kapatsam aklım kalacak birde bazı kanser ettiği noktalar vardı.Mesela yatak düzeni.Ulan madem çözdünüz yaratığın koridordan geldiğini,mal kız neden hala kapıya doğru olan tarafta uyuyor?Yer değişin be salaklar.Ve neden o kapı ısrarla açık?diye "yok lan korkunç neyim değil,az bi gerilirim o kadar,hem oyunculuklar tırışka,senaryo berbat ama bakalım sonu ne olacak"diye diye izledim.

Bu arada benim antreden bir ses geldi.Gerçi herşey artık bana garip bir ses oluyor o ayrı.Benim binbeşyüz kez büyümüş,titrek sesimle"anneciiim,zeytiiin çişe mi kalktın yavrum,ha annem,sen misin kızııııım"diyorum ses yok.Kalkıp bakamıyorum da.Bacaklarımı karnıma çektim,resmen cenin pozisyonundayım,izlerken gerim gerim gerilmedim mi, o kız o yataktan fırlayıp giderken elimdeki yastığı deliler gibi sıkmadım mı,şuan avuç içlerim kızarmış acaip ağrıyor.

Boh var o kadar çay içtim,çişim geldi korkumdan gidemiyorum hani yeminle,koyvercem salonun orta yerinde.

Yine pause,kalkıp çişe gidiyom elime şemsiyelikte duran kocamın rahmetli dedesinin bastonunu aldım. Oturdum klozete,lan biri dötüme mi elliyo laaaan,allah belayı vereeee.Ettehiyyatü lillahi.Yarısını deliğe yarısını kilota yapıp kalktım,don değiştirmedim,nasılsa birazdan altıma zıccam ya dursun temelli o zaman değişirim dedim.Bide kendi kendime"ahahahhaa abi ne boktan bi senaryo,ne iğrenç bi oyunculuk,ben bi cin hikayesi patlatsam bundan daha korkunç olur"diye gülüyorum ki korkum geçsin.

Aklıma"ana şimdi bide elektrikler gidermişş"fikri geldiğinde altıma ilk zıçışı yaptım.Bu öncü zıçıştı.Artçıları daha sonra patır patır gelecekti.Hemen ışıldağı,evdeki tüm mumları,feneri alıp salona geldim.Hepsini yaktım.2 kibrit,bir çakmakta sehpanın üzerindeydi.Nerden estiyse şu gıcık reklemdaki şarkı aklıma geldi,onu söylüyom bu arada:"sütaş ayran,sütaş ayran,içtikçe hep içeceksiiin,sütaş ayran sütaş ayraaan,içtikçe iyi hissedeceksiiin".

Kendimi sütaşlarıma yani memelerime bakarken yakaladım,sonra terliklerimi çıkartıp koltuk minderinin altına koydum.Bir iki pilates hareketi yaptım gerginliğim geçsin diye lakin gecenin bi yarısı salonda diz yapmış piçaması ve yağlı saçlarıyla pilates yapmak kadar korkunç birşey yokmuş.Anam!Lan duş almam gerekiyor benim,kafam ızgara kokusuyla sabah işe gidemem,ama banyoya da giremem,hele asla soyunamam ve gözlerimi kapatıp kafayı hiiç şampuanlayamam.Salona leğeni kovayı getirip sadece kafayı mi yıkasamki dedim.Yere çömüp saçımı yıkamanın provasını yaptım,olmayacak şey değildi hani.Annem biz çocukken bizi salonda soba karşısında hep leğende yıkamaz mıydı yani,kaynar suyla,yandıkça kafamıza tası çotanak diye vurmaz mıydı arada,ne vardı bunda?Baktım gitgide anormal ve şuursuz hareketlerde bulunuyorum "izlemeyim kapatayım lan,dandik bi film yüzünden akıl ve ruh sağlığımı kaybedecem beee,Film saçmalık hem.Mesela Katie(kız karakter) zaten korkudan altına zıçcak, bu mal cin tahtası neyin alıyor onunla oynuyor falan, hayalet lan bu hayaletle şaka mı olur mal değneği"dediğimde play'e basmıştım bile.

Kız yataktan çekildiği anda bende evrenden çekildim abilerim ablalarım.Sübhaneke allahümme ve bi hamdiiiiik,sana geliyorum allahımmmm!Kalkıp 2 rekat namaz mı kılsam lan?Yaa oldu!Ben seccedeyken gelip seccademden çekilip götürsünler beni demii.Hele katie'nin kalkıp yatağın yanında saatlerce dikildiği sahnede antredeki glade parfümün fosssslamasıyla dötüm tavana değdi.Eşhedü enna ilahe illallaaah.Ulan mal micah(oğlan karakter),boyun devrilsin altında kalasın micah!öküz micah,basur ol zıçama micah başkada bişey demem!
Siz mis gibi bu yazımı okurken evin şu anki durumu:Saat 01.05.Sabah erken kuaföre gidilecek.Tüm ışıklar hâla açık.Kalbim ayakta,kulaklarım seste,dötü kollayarak gidiyorum odadan odaya.Kızımın üzerini örtmeye gittiğimde filmdeki hayalet bizim evde bana göründü yeminle.Yerden 9 cm hoplayarak bi çığlık attım.Meğer gardolabının kapağını açık bırakmış,kendimi aynada görmüşüm.Düşünün sanki bir şey yokmuş gibi şarkı mırıldanarak sürekli arkama bakarak dolanan ama kendi aksinden tırsan ben.Radyo,cd çalar açık.Mutfak televizyonunda (star)arena, salondakinde (ntv)yorum farkı var.Kesinlikle uyumayacağım.İnsan kalkınca başucunda ayakta bekleyen birini gördüğünü hayal ediyor da..

Yazarın Notu:Fotodaki yatağın kenarında oturan kafayı yemiş mal benim!Siz siz olun bu filmi gece izlemeyin.Bakın şaka değil yapmayın, etmeyin.Biliyorum yapıcaksınız ama yapmayın.Yaparsanızda yapın banane yaaaa!

22 Şubat 2010 Pazartesi

MAVİ KUŞ HAREKETİ


Küçücük bedenler üşüdüğünde bizimde üşür yüreğimiz

Bizden bir sevgiyle sarmalandıklarında biz ateş oluruz

Paylaştıkça,yardımlaştıkça artmaz mı sevgimiz

İşte o zaman hepimiz güneş oluruz.


Hepinizi Asortiğim ve Gülen'in kampanyasına destek olmaya davet ediyorum.Ben mi?Elbette katılacağım.Kambersiz düğün gördünüz mü siz hiç?


YazarınNotu:Şiiri aniden ben yazdım.İlkokul ve lisede derecelerim bilem var.Duygulandım,ağlamadım ama ağlayacaktım nerdeyse huleyn:)

20 Şubat 2010 Cumartesi

AŞK-I MEMNUN DEĞİLİM



Bu perşembe Nurseli İdiz-Can Gürzap'ın evliliğe gelince adlı oyununa gittiğimiz için aşk-ı memnu olamadım ama hepsi daha fazlası için sizi şöyle alayım.


Tabii fragmanları izlemek ve ertesi gün arkadaşlardan dinlemek izlemek kadar keyifli olmuyor."Bu kesik başlı kazak fotoları da ne?" derseniz Laçin'den öğrendiğim kazak dönüşüm projelerinin girişi.Bu sihirli kız bir ürüne dokununca bambaşka birşeyle ortaya çıkartıyor ya hastasıyım:)Ben ise hemen "bunu kime verebilirim,kimin işine yarar" diye hemen evden gönderirim yada "du bakalım birgün işe yarar belki "diye saklar,evi çöp eve döndürür sonra o sakladıklarımla birşey yapmaz ve yine birilerine veririm:/


Boyunları çok sıkan bu çokta matah olmayan boğazlı kazakların boğazlarını kestim şimdi ev içinde giyilebilecek duruma geldiler.
Bu arada kocam bu hafta 6 iş arkadaşıyla 5 günlüğüne İsveç'e gidiyor.Bu oyunda da İsveçli bu Katrin fıstığı,N.İdizle evli olan antropolog ve sosyolog Paul'e(C.Gürzap)"Ben çok güzelim sen ise çok zeki,karizmatik,olgunsun,karışımımız muhteşem,senden bir çocuk istiyorum"diyor,Paul de monagamiyi savunduğu için hayli zor durumlarda kalıyor.Oyun çıkışı bunun epey geyiğini yaptık.Şimdi tüm İsveçli fıstıklar sizin ekibi böyle karşılayacaklarmış,sen zeki,karizmatik ve yakışıklı olduğun için sana talep çok olacakmış,tüm kızlar seni isterken sen seçmekte zorlanacakmışsın,geziyi uzatıp İsveç'e yerleşecekmişsin,bana telefon edip"ben buraya iltica ettim,sizi 1 yıl içinde yanıma aldıracağım,sabret karıcığım" falan diyecekmişsin dedim."Yok aşkım yaa,deli misin sen,amma abarttın Biyo"dedi:)

Yazarın Notu:Yine de benim düşüncelerimi dinlerken gözleri ışıldıyordu,neden acaba?Seni seniii:)))

16 Şubat 2010 Salı

ORMANTİK

Geçti ama yazayım.Sevgililer Gününü sevmem.Sevgililer gününde illa sevgi!ilgi!bekleyenleri hiç sevmem.Yanınızda ki frijit karı yada öküz herif size sadece bu tip aptal saptal günlerde önem veriyorsa zorlamadır,sizde zorlamayın vınnlayın kaçın.
Kocama hiçbir şey almadım onun da bana hiçbir şey almamasını istedim.Sürpriz bile yapmamasını,bir çiçek bile almamasını özellikle istedim.Bana hergünümü sevgililer günü gibi yaşatan ve hâla birbirimizden çok keyif alıp hoşlandığım bir adamdan sırf hediye kompleksi altında başka ne isteyebilirim ki.O ise kızlarına(kabul,çok güzel ve çıtırlar)hediye almış ve onları akşama güzel bir yemeğe davet etmiş.Benim ise istersem gelebileceğimi söyledi:)
Kaçırır mıyım,tabii ki gittim.Yemekten sonra recep ivedik3 izledik.Evet evet bildiğiniz recep ivedik.1 ve 2 yi de seyretmiş hatta dvdsini arada açıp izlediğimiz şahan serinin en güzel filmini yapmıştı.Gülmekten karnıma ağrılar girdi.Recep ivedik 1 iyiydi ama 2 zorlama idi,skeçleri alıp birleştirmiş gibi.Fakat bu 3 en iyisi idi.
Recep İvedik4 ü merakla bekliyorum:)

Yazarın Notu:Kafamda çok konu var.Güncelliğini kaybetmeden yazarsam yazarım yoksa bayatlayınca kalıyor.

12 Şubat 2010 Cuma

AŞK-I MEMNUNUM 2

@Ednan ofiste Nihat'a diyor ya:
-Karıma ve yeğenime kimsenin dil uzatmaya hakkı yok!"

Ama güzelim,yeğenin karına dil uzatıyor.Ondan haberin yok.Naaber?

@Peykercim yogada.Zengin ve hamile olunca hamile yogalarında,bebek eğitim merkezlerinde zaman geçirilebiliyormuş.2 hamilelik geçirdim görmedim şöyle saltanat anasını satiim.

@Bihter Nihal'e nasılda gıcık veriyor,nasılda içine kurt düşürüyor değil mi?Nihal'in de behlüle yapışmasına sinir olduğum için aslında kıza acımam gerekirken kızıyorum"çekil lan bihterle behlülün arasından,onlar birbirlerine yakışıyorlar pis cüce,sen -behlül hayatımın aşkı,hiçbir şeyi behlülden daha çok istemedim,hep bu anı bekledim-diye ortaya çıkmasaydın mis gibi götürüyorlardı bizimkiler"diyesim geliyor.

@Beşir uyuzunu hastaneden çıkartırlarken itiverecen tekerlekli sandalyesini merdivenlerden, kafa karpuz gibi dağılacak mal beşirin,sonra da çot olup kalacak ve "ebebebbeee ebeebee"diye malum el hareketleriyle bihter ve behlülün yattıını anlatmaya çalışacak.Süper olurdu.

@Beşir malı için yine sülalecek kayık ağız arsenin "çiftlüüğüne"taşınacaklar.Hoboreyyyy.Yine örgü kazaklarla şömine başı şarap içmeler,yine"ben bi dolaşiim"tripleri,yine atlara bakma ayaana tuttuğunu yemece falan.Pıfff çekilmez.

@Cemile mal beşirin dötünde döndükçe ilgiden sıkıp boğuyor ya çocuğu,vikvikvik beynini didiyor beşirin,bir de "ben senin için değil arsen hanım için gidiyorum"falan umursamaz tripler atıyor,bir nevi 2.nihal vak'ası.Bi rahat bıraksalar çocukları,sıkıp boğmasalar izlerken şişiyorum ayol.

@Bihter beşirin öteceğinden ödü koptuğu için aslında kendi kendini ele verip bir bir hatalar yapıyor bence ednan yakalamayacak bunları.

@Tango sahnesi biraz yapay kalmıştı ama idare ederdi.Yalnız bizim koca plazma insanları enine sündürdüğü ve bastırdığı için o incecik bihter oluyor mu sana kütük gibi bi hatun.Mutfağa gidip normal tvden gerçek kilolarına bakmak zorunda kalıyorum.

@Eeee artık ednanın kulağına kar suyu kaçtı ,şüpheler başladı.Farkettiniz mi ednan artık sürekli başını kaşıyor.Çünkü boynuzlar pırtlamaya başladı.Bence iyi bir cilayla boynuzları parlatmalı.

@Sabah sabah aklıma bu kadar geldi.Şimdi işe gidiyorum.Eyvallah

10 Şubat 2010 Çarşamba

NASSILIM

Blog şablonum konusunda çok tutucuydum.4 yıldır istikrarlı bir biçimde aynı şablonu kullanıyordum.
Sırf şu sayfa ögeleri aşağı gitti diye 4 yıllık mis gibi şablonumu değiştirdim.
-"Eski şablonun nasıldı ki ya,ben hatırlayamadım bak şimdi,tikkatsiz miyim neyim?" derseniz eski şablonum ahanda aynı bu tatlı krep gibiydi.
Arka planı beyaz ve siyah sayfaları okumak göz yoruyor diye renkleri felan eskiye göre ayarlamaya çalıştım.Valla ben henüz alışamadım,siz nasıl buldunuz?İsteyin Biyo hemen değiştirsin.

8 Şubat 2010 Pazartesi

ZÜCCACİYE ÇIKARTMASI 2

Kelepçeli kek kalıbı kullanan var mı?Ben bi alayım dedim,50 lira verip dr.oetker marka kelepçeli kek kalıbı aldım.Fakat kullanamadım:/
İlk yaptığım da kek kalıbın dışına taştı ince bir şekilde,bende bilmiyorum ya hiç,
-"kelepçelinin raconu bu heralde" dedim mal gibi,kek pişti tabii dışına taşan ince kekçikte pişti.Kelepçeyi açmam için gereken boşlukta pişmiş kekçik var.



Kelepçe mümkün değil açılmıyor tabii doğal olarak.Ben kelepçeyi zorlarken kelepçe sen kırıl,parça sen elimde kal,kek kalıpta mahsur kal.Ben gerizekası spatulayla kenarlarından kaldıra kaldıra keki esaretten kurtardım ertesi gün gidip olayı anlattım ve 3 yıl garantili bu kalıptan bana yeni bir tane daha verdiler.Ama bir kere soğudum ya kullanasım gelmiyordu.Ablam nihayet korkularımı yenmemi sağladı:
Ve -"Kullan artık şunu,memnun kalmazsan götür, memnun kalırsan mis gibi kullan,evde süs gibi duracak mı o kalıp hep" dedi.

Derin bir nefes alarak mutfağa gittim,buzdolabından 3 yumurta çıkartıp kek kalıbımla yarım saat bakıştık,konuşmadan sessizce.Neden yarım saat mal gibi bakıştım çünkü yumurtaların oda sıcaklığına gelmesi geren süre o kadardı.Korkunun ecele faydası yok Biyo,Ya Allah bismilah deyip harika bir kek yaptım.Kalıptan şakkadanak çıktı.Yıkadım kuruladım fakat kötü kader peşimi bırakmamaya kararlıydı.Bu sefer de kelepçeli parça alt bölüme oturmuyor,langır lungur oynuyordu.Hayırdı,Allahıım olamazdı,ertesi gün soluğu züccaciyecimde aldık.
Kocam:
-"Eskiden seninle bi işi 2 kere yapardık şimdi aynı işi 3 kere yapıyoruz,kendini bayağı aştın,kelepçe senin neyine Biyo,bir şey ne kadar teferruatlıysa o kadar sorun çıkartır,anam babam usulü eski kalıplardan alsana yine,o neyine yetmiyor sanki"dedi.

Züccaciye adam beni ve elimdeki kalıbı görünce kalbini tutup hafifce sendeledi ve elemanına:
-"kepenkleri indirin,yokuz deyin,kapattık deyin,dükkanı devrettik deyin"diyordu ama geç kalmıştı.Ben dükkandan çoktan içeri girmiş kek kalıbımı ona doğru uzatmıştım bile.
ZüccaciyeMen dil altı hapını aldıktan sonra:
-"Allaa allaa Biyo hanım,bu en iyi ürünümüzdür,şimdiye kadar tek bir şikayet gelmedi,siz neden kullanamadınız acaba?"dedi.Üstelik buna benzer cümleleri arkadaşım olacak namussuzlar da söyleyip duruyordu:
-"Aaa ben pazardan 5 liraya,yok kipadan 10 liraya aldığım kelepçeli kalıbı yıllardır kullanıyorum birşey olmadı,sen o güzelim kalıbı neden kullanamadın Biyoo?"demişlerdi.

Bu cümleyi duyduktan sonra ağlayarak ve koşarak dükkanı terketmek ve züccaciyeMen'i ömür boyu unutmak istiyordum.Sanıyorsanız yanılıyorsunuz.Ban gayet yüzsüz şekilde:
-Valla ne biliim,ben istemezmiyim dr ötker amcanın bu nefis ürününü kullanmayı ama kimyamız uyuşmadı,elektriklerimiz tutmadı.Ben bu paraya mahsuben başka şeyler almak istiyorum"dedim.
Kocam:
-"Sadece kalıp parası kadar Biyo!Abartma!Lütfen!"diye fısıldadı kulağıma ama sesi o kadar cılız çıkmıştı ki ben onu duymadım bile.Artık özgürdüm,yıllardır hayalimi süsleyen kelepçeli kek kalıbının boş bir hayal olduğunu anlamış,onu unutturacak yeni yepyeni ürünler almak için çıldırmıştım.Kendimi dükkanın o enfes rafları arasında kelebekler gibi koşarken buldum.Bunu alayım,şunu alayım,ayy onu da koyun lütfen diye 3-5 parçacık!,evimde hiç olmayan!başka şeyler aldım.Ben mutluluk sarhoşuyken kocamın sinirle cüzdanından 75 lira daha çıkarttığını gördüm,gerisini hatırlamıyorum.

Yazarın Notu:Abla bu yazı ellerinden öper,yazın gelirken bana tupperware slikon kalıplardan getirmek sana farz oldu yoksa kocam iyi bir boşanma avukatı arıyormuş :)))


5 Şubat 2010 Cuma

AŞK-I MEMNUNUM


Yemekten sonra etimekli tatlı ve Mavişin yaptığı un helvasından sonra aldım çekirdeemi,çayımı aşk-ı memnuyu keyifle izleme pozisyonu aldım.Bu diziler yüzünden kışın bin kilo olucam anasını satiim.

@Nihal'in nişanlandıktan sonra ki uyuzluğu,mıymıntılığı sinir etti beni.
Ağırlığımı kaldır behlül,arkadaşımla tanış behlül,bana piyano çal behlül,beni dışarı çıkart behlül,eve çabuk gel behlül,sıkıldım behlül.Ööfff yeter be allaan cücesi.
Hele o azgınlığı neydi öyle nihalin.Öp beni behlül,ye beni behlül,yala beni behlül.Bu ne lan?Sen daha 17 18 yaşında liseyi yeni bitirmiş bi yerden bitmesin noolüyör?

@Ben behlülüme acıyorum.Bir zamanların kazanova hovarda behlül'ü gitti yerine pısırık bir şamar oğlan geldi.
Yazık lan,çocuk yakışıklı diye bu kadar da etinden sütünden yararlanılmaz ki,ayıptır!
Ziyagil yalısında behlülü kuytuda kıstıran acımıyor ,yiyor ,orta malı yaptılar çocuğu.

@Katya ne alem dimi?Saçlarını toplayınca 50,açınca 30 olabilen nadir kadınlardan.

@En komik sahne spor salonunda bihter,peyker ve nihalin karşılaşmasıydı.Aklıma gelen şey:"behlül ve kadınları" oldu

@Bülent'in"sana benzemek istiyorum"demesi üzerine günün lafı Behlülümden geldi:Sakın benzeme!

@Yalnız Behlüle özenen Bülent gelecekte yakışıklı ve süper bir jön olacak.Bülent'in bir an önce büyümesini istiyorum.

@Ezik beşir de geberemedi gitti,her ziyaretçisine yılık yılık bakıyor"ben diyemiyorum bari siz suratımdaki şu aptal ve anlamsız ifadeden bihter behlülün şeettiğini anlayın artık"tavırlarına sinir oluyorum.

@Birisi Arsen hanımın çiftliğini ateşe versin!Çiftlik yansın kül olsun da "ben artık gidiyorum","ayy ne oluuur gitmeyin","gitmeliyim ama sizi çiftliğe bekliyorum","tabii haftasonu mutlaka geliriz","ama gelince kalın hatta tüm sülalenizi de getirin"muhabbetleri baydı artık beni.

@Bihter-Behlül işi iyice ilerlettiler maşallah.Ben asıl nasıl yakalanacaklar onu bekliyorum.

@Yalnız ednan beyde de ne uyku varmış bilader.Karısı yanında mesaj çeker ruhu duymaz,kalkar gider tınlamaz.Hiç uyanmaz mısın be adam,çişin falanda mı gelmez.Kızının nişanlısı sevgili yeğenin,piyano odasında karının tüm tuşlarına basıyor sen kömüş gibi uyuyorsun.Yuh!

@Dizinin en asil kadını açık ara önde:Matmazel

@Ama yine de ne bihter ne peyker benim favorim yine firdevs.Yavrum firdevs,yürü be endamın yeter!

4 Şubat 2010 Perşembe

ZÜCCACİYE ÇIKARTMASI 1


Benim gibi züccaciyeye girip kendini kaybeden kadınlar!Birleşin!

Züccaciyede kendini kaybetmişken kocası sinir olan
-"ev bunlarla dolu,sanki hiç yokmuş gibi hâla bu ıvırzıvırlara bakıyorsun ya pes!"diye kendine söyleten kadınlar!Birleşin!

Kocası kendisine sinir olup söylenirken hiiiç tınmayan
-"ama hayatım bak bu şu şu için,bak buna da onu bunu koyarım,ayy bu da evin kapı arkasına çok yakışır"diye yine evi dolduran kadınlar!Birleşin!

Evi doldurup duruken bunları koyacak yer bulamayan ve
- "eve bir daha çöp alırsam ne oliiim.3 ev dolar bunlarla,bi çöp daha almıcam valla"diye kendine kızan kadınlar!Birleşin!

Bu sözü unutup "aa bunun modeli başkaaa,aa bu daha kullanışlıı,aa evdekileri de temizlikçiye vereyim bak bunlar daha modernnn"diyen kadınlar!Birleşin!

Erkekler ne anlar sevgili hanımlar, züccaciye güzel şey.Birşey almasam da gezmek,bakınmak,ellemek,elletmek(kime lan)çok hoşuma gidiyor.Hangi kadının hoşuna gitmez ki.

Yazarın Notu:Yalnız benim pis bir huyum var.Bir şey almam almam ,almaya başlayınca da hep ondan alırım.Mesela kemer,yüzük,leğen,toka,far,pijama yani ne olursa olsun bi kere aldığımda gerisi gelir.Hep o aldığım ürüne bakarım her yerde ve alırım alırım alırım.O heves geçer sonra hadiiiii başka bir şeye dadanırım.Bu aralar cam bardaklara taktım bakalım allah sonumu hayretsin.Geçen hafta kocamla gidip züccaciye çıkartması yaptım.Yazısı yakında bu ekranlarda.O zamanda çeşit çeşit cam bardak almıştım.Sıkıldığım yada kırılmaktan serisi bozulan eski bardakları sarıp kadınıma verdim.Bugün de gazetede ilanını gördüğüm A101'den dip boyalı art craft 6 su bardağı aldım.
Ama o bardaklar her yerde 7.5 falan A101 de iyi inmiş,yakınızda varsa gidip alın derim. Dönüşte de kipa'dan ve diasa'dan değişik 6'şar bardak daha aldım.Bu takıntı mıdır yoksa ben manyak mıyım?Saygılar.


2 Şubat 2010 Salı

ANCELİNA VE BİRET'İN EVİNDEYİZ


Şimdi kıskançlık falan değil.Ben anjelinayı hiç sevmem,tıpkı nurgül yeşilçay gibi rol kabiliyeti olmadığını ve tek tip oyunculuk sergilediğini düşünürüm ama birete bayılırım.Anjelinayla bret ayrılıyorlar ya herhalde bunlar ünlüler diye:

-"herşey çok güzeldi tatlım,haydi bakalım,tak sepeti koluna herkes kendi yoluna"demiyorlardır değil mi?

Buncaazlar da her fani insan gibi kavga ediyorlardır muhakkak.Şimdi kameramız bunların evinde:

A.J-Seni pis sarı çıyan!Sana saçlarımı süpürge ettim sen gittin adi bir dadıyla beni aldattın!

B.P-Asıl sen kendine bak lan paça dudak!Rusça öğrenecem ayaana o ayı ivanla beraber olmadın mı!O da sarı bende sarıydım,neyim eksikti lan!

-Neyinin eksik olduğunu söylemeyim istersen,şimdi hayranların hayal kırıklığı yaşamasın!

-Bak enciii çakarım bi tne dudaaanın üstüne!Sen benim erkekliğime laf edemezsin!

-O yüzden mi lezzoşluğa özendim dersin cicim biret!

-Lezzoşluğa özenmen senin ahlaksızlığın adi kadın!Dünyadaki her 100 kadından 99'u benle birlikte olmak istiyor

-Eee o bir kadın neden senle olmak istemiyor?

-O bir kadın da sen gibi lezzoşta o yüzden

-Hahhaaayyt narsist köpek seni!Her yıl en seksi kadın seçilen kim peki?Benim beeeen!

-Türkiyede en güzel kadın hülya tavşar diye ezberlendiği gibi,dünyada da seksi kadın denince sen akla geliyorsun buna"öğrenilmiş çaresizlik"diyecem ben hahhahhaa

-Salak!Kadın hayranların senin evdeki şu iğrenç hallerini görseler ne yaparlardı acaba?Geceleri ağzından salyalar aka aka,osura osura uyuyorsun,Sabah kedi ölmüş gibi kokan iğrenç ağzınla uyanıyorsun pis herif!

-Sen?Sen kırmızı halı üzerinde yürüdüğün gibi kalkıyorsun sanki yataktan.Gözlerin öyle şişiyor ki gözünle dudaklarını ayırt edemiyorum,terleyince de kokuşmuş kimyonlu köfte gibi kokuyorsun ayrıca

-Kes artık biret!Tüm çocuklarımı alıp anneme gidiyorum ben!

-Yürü git lan!Evi unicef'e döndürdün zaten!Her yerden başka renkte bi bebe fırlıyor,bıktım lan!Doyumsuz kadın!

-Allah belanı versin senin!

-Senin versin asıl !
Yazarın Notu:Kimsenin ayrılması beni mutlu etmez elbette hele bu çiften dünya güzeli bir kızları varken.

29 Ocak 2010 Cuma

TV MANYAĞI BİYO

Şimdi izindeyim ya epeydir izlemediğim birçok proğramı izliyor,izledikçe sinir oluyor,sinir oldukça kocakarılar gibi kendi kendime konuşuyorum.Manyak mıyım neyim?

@İpek Tenolcay ve Hülya Avşar birbirlerine ikiz kardeş kadar benziyorlar farkında mısınız sizde?Sadece İpek kemçik suratlı,Avşar koca yanak!Ve her ikisinde de özellikle hülyada hiç nur pir kalmamış,kötülükler kraliçesi suratı gibi oldu kadın resmen,nerde bir zamanların güzel hülyası deheey hey!Yıllar geçtikçe rahmetli anacığına benziyor.İpek tenolcaya baktıkça içim acıyor.Yüzüne yağ enjekte edilecek olsa ben gönülü olarak istediği her yerimden yağ veririm valla.

@Acun Ilıcalı'yı çok severim ama her yerde onu görmekten"Acun yapar,o iş tutar"hallerinden artık böög geldi.Hele oyna(yama)dığı kola reklamı tam bi felaket!

@Aşk ve ceza dizisi var.İlk 2 bölüm izledim midem bulandı.Kamera, oynak karı gibi bi o yana bi bu yana gidiyor,hızlı hızlı çekimler,ekranda oyuncunun yüzü varken hoop gögsü,karnı,beli ve yine hoop yüzü.Bi ileri bi geri hareketler falan!Öff!Bir klip çekerken anlarım bu abuk subuk hızlı kamera nomerolarını ama dizi çekiyorsun be adam,dur bi durduğun yerde kıçın başın oynuyor.

@Bu dizideki nurgül yeşilçay ablamıza yaşlılık emareleri çökmüş.Yok, gitmiş o taze nurgül.Oyunculuk dersen sıfır!Asmalı konaktaki bet sesli,hırçın bahar rolünden asla kurtulamadı bu kız.Hep o monoton oyunculuk.Ve bu kızda bir avamlık,bir köylülük var.Mesela süper bi reklam ajansında çalışıyor,boğazda bir evde(nasıl oluyorsa)oturuyor,kılık kıyafet idare eder ama nurgülün o basit,sıradan hali üzerinden gitmiyor.Mesela nurgül yeşilçay,asla aşk-ı memnudaki bihter olamazdı!Ziyagil yalısında ki bihter rolü nurgüle 5 beden büyük gelirdi!Verin buna fabrikada üç kuruşa çalışan,gecekonduda yaşayan ezik işçi kız rolünü, alsın oscarı.

@Samanyolu dizisine baktım.Vildan Atasever'de yaşlanmış anacım.Zayıflamış,kemçik suratı iyice çökmüş,gözünün feri kalmamış,yüzünün ışıltısı gitmiş.Özcan deniz'in lösemili kızkardeşini oynabilecek kıvamdaki kıza tutmuş unutulmayan sevgili rolü vermişler.Öff ne kötüyüm,herkes çirkin geliyor gözüme.

@Yaprak dökümünün de cılkını çıkardılar.Dizinin son bölümlerinde torunları gibi olan evin küçük kızı ayşe büyüyecek oğuz ona da atlayacak,bu da oğuzu kesmeyecek meğer gözü hep ali rızada olduğu için sırayla kızlarını elden geçirmiş olan oğuz en son ali rıza beyle beraber olacak ve hollandaya gidip evlenecekler.Başka ne olabilir ki daha?

@Aşkı memnuyu behlül ,firdevs ve görkemli giysileri için izliyorum.Ve bence şapşal nihal ezik beşire versin.Yani boynuzlu ednan bey kızını beşire versin demek istedim.Yeni şoförde matmazelle işi pişirsin hatta katya da katılsın.Hiç değilse renk gelir diziye.Hep bihter-behlül nereye kadar len.

@Sabah uzun kahvaltımda atvdeki müge anlının proğ.na denk geliyorum.Katilleri,kayıpları falan buluyor ama ben müge anlıdan acaip tırsıyorum.O çinli gözleri ve iri dişleriyle tüm cinayetleri onun işlediğini,tüm kayıpları onun kaçırdığını düşünüyorum.Ve onun, bunu bildiğimi anlayıp gelecek beni de kesip doğrayacak diye yusuf yusuf atıyorum.Birgün kaçırılırsam,sonra kıçım ayrı ,bacaam ayrı çuvallarda bulunursa suçlu belli tamam mı,bakın bu bir suç duyurusudur len!

@tv8de android ünlümüz ebru şallı pilates yapıyor."Çek karnı içeri çek çek çek"diyor çekilecek karnı varmış gibi.Ben ne yapıyorum?Ebrunun o değişik aksanıyla "Eveeeet,çoook güzeeeel","Al nefes,veeeeeer"demesine aşure yiyerek illet oluyorum.Evet pilates izlerken aşure yiyorum!Ne var!

@İzdivaç proğramları iyice coştu.Artık memlekette genç-yaşlı-güzel-çirkin kim varsa utanmadan ekranlara çıkıp"başka taliplerime bakacağım"diyebiliyor.Ulan bunlar evlense hayır mı gelir o evlilikten.Adam demez mi ilk kavgada:
-"Kadın,sen benden önce kaç kişiyle 70 milyonun önünde fingirdeştin,ben almasaydım seni televizyonda(eski versiyonuyla=evde) kalacaktın be!"
Hele o 70lik neneler dedeler geliyor ya dilim tavana değiyor şaşkınlıktan!Bi de nenem muşmulaya dönmüş,her taraf muhallebi olmuş:"başka talip beklicem,bunu beğenmedim"diyor.Fe süphanallaaah!

@İzdivaç proğ.larının en gıcığı fox tvdeki "su gibi".Birbirlerine uyumsuzluk anlamında en uygun çift olan songül karlı ile uğur aslan sunuyor.Birbirlerine uyumlu-aynı renkte giyinmeleri de çekilir gibi değil!
Bu songül karlı bir zamanlar hanımefendi,ağır başlı haliyle,hani anne-babaların ideal gelin adayı kıvamında ailemizin türkücüsü değil miydi yahu?Eee şimdi kadına cin mi girdi nedir?Böyle botokstan eli yüzü şişmiş halde bi seda sayan-rezzan mutlu havalarında,kasımpaşalı delikanlı hareketleriyle,güya açıksözlü ayağına milleti azarlamalar,bi basitlik bi avamlık.

@Songül karlı carcar konuşurken ezik delikanlımız uğur aslanda dekor görevi görüyor haliyle.uğur aslan da deniz feneri yolsuzluğunun baş müsebbibi gibi gelir hep bana.Hani bi zamanlar robin hudluğa soyunup zenginden alıp fakire veren bir proğram sunuyordu.Sonra ibrahim sadrinin gazıyla kendini islami kesimin tarkanı zannetti çakma ahmet selçuk ilkan seniii.Öyle boyna atkı atmakla karizmatik olunmayacağını anlamıştır inşallah.

@Alişan -çağla şıkel de izlemeye dayanamadığım bir proğ.sunmaya çalışıyorlar.Çağla ne dallama bi kadın yarebbim.emre altuğa acıyorum yahu.Tamam boy pos,doğuma rağmen süper fizik,kıyafetler şahane falan ama hiç zerafet,kibarlık yok kadında,lambır lumbur herşeyi,kaba saba.Alişan desen zaten varoşların ezik prensi.Ne yapsa kıroluktan kurtulamadı bu çocuk.

@Stvdeki yeşil elma en sevdiğim proğram.Oktay usta çok alem bi adam.Proğramına konuklarına hakim komik ve zeki.Bir de ben televizyona ağzımı açmışken gelip 1 saatte benim de yemekleri yapsa şahane olacak ama.

@Buraya kadar okuyan var mı cidden?Okuyucunun,sayfamın takipçilernn kralısın bee!!Helal olsun. Ama sevinmeyin,kabus henüz bitmedi.Daha devam edicem.Yaaa:)

27 Ocak 2010 Çarşamba

TAM KAC YIL OLDU BE BLOG :)

Şimdi "aylardır yazmayıp yazmayıp yazmaya karar verince ne yazacağını bilemez bloger hali"vardır ya bilir misiniz bu durumu?İşte aynı o durumdayım.
Hani 2-3 saattir yolculuk yapanların olduğu bir otobüse en son binen bir yolcu gibi,
Hani büyük sınıfa girmek zorunda kalan bir nöbetçi öğrenci gibi,
Hani çocuğunu 2.dönem yazdırdığın yeni sınıfın veli toplantısına katılan bir veli gibi,
Hani bir arkadaşının davetli olduğu altın gününe mecburen katılan bir kadın gibi,
Kısaca birbirine alışmış,simaca tanımış her gruba en son dahil olan birisine mülteciymiş gibi bakılır ya o durumdayım işte.
Blogları okuyorum okuyorum kendi bloguma bakmadan çıkıyorum iyi mi!
Bir zamanlar blog dünyasının tozunu attıran ben değilmişim gibi bir pısırıklık hali!

Oysa Ocak 2001'da iyi bir halt etmiş gibi internette blog dünyasına adımımı atmışım.Şu koca  yıl şöyle blog şeridi gibi gözümün önünden geçti de acı-tatlı-sıkıntılı-sevinçli binlerce olay görmüş yaşamışım. Birçok şeyi de unutmuşuuum gitmiş.Zaten kötü ve olumsuz olayları saklama dosyam yok benim,doğru geri dönüşüm kutusuna atmışım birçok şeyi,kişiyi,olayı.Umrumda bile olmadıkları için!

Ama unutmadıklarım da var.
Şimdi oscar ödülü alıp "bu ödülü şunum,bunum,onum,cartcurtum için alıyorum"diyen aktristler gibi bana liste yaptırmayın.Mutlaka"ayyy aşkolsun bebeeeem,listende ben yokum amaaa.Biliyodum beni unuttuuunu"diyen,alınan,üzülen olur,bende üzülürüm,eski-yeni çoook sevdiğim isim var çünkü.

Sadece iki kişiyi anacağım:
* Yıllarrr  önce sanki uzay mekiği yapmışım gibi heyecanlanarak"artık bir blogum var"yazıma ilk yorumu yapan ve ben gibi blog dünyasından uzak kalan gıristalim
*Ve blog dünyasında tanışmaktan,yazışmaktan,kankası olmaktan gurur duyduğum asortiğim
Şimdi her ikisini de cepten aradım,seslerini duydum.yıl dönümümü ikisiyle de paylaştım.Nölüyor len bana.Ağlayacam nerdeyse.Bırakın huleeeyn.