Uysal ama çılgın yılların BiyonikKedi'siyim.Her an yırtıcı bir pantere dönüşebilirim.Kafamın tasını attırmasınlar yeter.Karışan,bulaşan,sataşanlara uyuz olur ben de sataşırım..Herkes kendi bildiği doğrularıyla kendi hayatını yaşasın gitsin.Daha ne!!Yaşayacaksan adam gibi yaşa!Zaten hayat çok kısa!

22 Aralık 2007 Cumartesi

KURBAN BAYRAMI ÖZEL

1 hafta siz BiyoYazılarıBağımlıların bünyesine ağır gelir diye eski bi yazıyı kopyalayıp yaıştırayım şuraya((hadde len ordan Biyo!)
Bu yazımı kurban bayramını doya doya et yemek olarak görüp kavurma,pirzola,cızbız,köfte ile hayvan dostlarımızı bedenlerinde bütünleştirme derdinde olan,etin üzerine cilası olan baklava yiyen,onuda miss gibi bi çayla paklayan tüm dostlara özellikle Adanalılara ithaf ediyorum.
Yiyin beyler hanımlar yiyin.Çatlayana kadar yiyin.Ölmeyecek miyiz ulan hahahhah:)

Kurban bayramı için çok farklı uçlarda fikirleri olan bloglara rastladım.
Mesela dini sebeple bile olsa yaşam hakkının elinden alınıp,gözünün içine baktığın bir canlının kesilip sıcak sıcak etinin yenilmesine şiddetle karşı olanlar;Bu dini bayramı anlaşılmaz bir vahşet olarak görenler.Ha vejetaryenler de var bir de.Tamamen haklı nedenlerle bu fikirlerde olabilirler.Asla “saygı duyuyorum” demeyeceğim.İbraam Tatlıses sağolsun her Dakka böğürerek”saygı duyuyorum”dediği için bu kelimenin benim nezlimde bi önemi kalmamıştır!

"Saygı duyuyorum"un açılımını yazayım size:Ağzına gelen her şeyi söyleyip,ayı gibi böğürüp,içinde bişey bırakmadıktan sonra asla inanılmadan söylenen cümle.Yani bir nevi”tokat attıktan sonra öpmek”.Budur baba!Yalan mı!
O yüzden saygı duymak yerine”olabilir,anlıyorum”demeyi tercih ediyorum.

Benim için kurban bayramı,çocukluğumdan gelen sorgusuz bir kabul ediliştir.Öyledir,öyle olmalıdır,bu neden-niçin-nasıl diye sorulmamalıdır,büyüklerin yaptığı açıklamayla yetinilmelidir.Öyle ki köyde çoluk çocuk ellerimizle beslediğimiz,sevip okşadığımız,bir ad bile verdiğimiz nice koyun,inek,dana,kuzu,keçi birkaç gün sonra gözümüzün önünde boğazı kesilerek eti yenmeye hazır hale getirilmiştir.

Üstelik özellikle hayvanın kesilişte başında durmamızda,hep beraber tekbir getirmemizde,yerdeki kandan hepimizin alnına sürülmesinde kimse bir sakınca bile görmezdi.Hayvancaizin boğazlandığında çıkardığı hırıltı,kafası kesilmişken bile yaşama inadı ve direncinin,hâla son bir şansla kurtulabilmek için çırpınmasının bilinçaltımızda yaratacağı olumsuz etkiyi hiç ama hiçkimse düşünmemişti.Bacakları paça yapmak için kırılır,adını bildiğimiz,sevip bağlandığımız hayvanımız kesilmiş başı,gözyaşı akmış ve pörtlemiş gözleri,dışarı çıkmış dili ile bize mahsun mahsun bakardı.

Büyüklerden akıllı olan birisi ki bu benim jenerasyon için pek nadir görülen bişeydi ve hep canım ananem olurdu:“Bu dinimizin bir gereği yavrum.Allah et yiyemeyen fakirlere et dağıtın diye bunu istiyor.Hem de saç telinden bile ince olan sırat köprüsünden cehennem ateşine düşmememiz için bu hayvan bizleri sırtında geçirecek”diye kurban bayramının anlamına mini bir özet geçerdi. geçmesine de neden fakirlere hep vıcık vıcık yağ ve etin en cırındırık yerlerini götürdüğümüzü ve bizim yememiz için en baba etlerin derin donduruculara doldurulduğunu da anlamazdım!Fakirler et mi yiyecekti kuyruk yağı mı!

Sonra şu yerde yatan küçücük koyunun kendi kilosundan ağır olan ayı dayımı,şişman annemi nasıl sırtında taşıyacağını merak eder.Ve annem dengesini kaybedipte saç telinden daha ince denilen sırat köprüsünden cehennem ateşine düşerse diye endişemi soramamıştım bile korkumdan.Hele bayram öncesi muhabbetlerde:
- “Kurban işini ne yaptınız emmioğlu?Siz ne keseceksiniz?”sorusunda
-”Biz 7 kişi danaya gireceğiz” cümlesini duyunca gözlerim pörtler,beynim zonklardı.
7 kişi danaya mı girecek!
Nassı yaaa!
Hem danaya hem girecek hemde 7 kişi!
Oha!Yuh!Çüş!
Yani tam olarak dananın neresine!
Allaaam allaam bunu nassı sorabilirim,en önemlisi kime sorabilirim!
Tabii ki hiç kimseye!
İşte fabrika ayarlarımın bozulup manyaklık yolunda ilk gelişim kaydetmem tam o tarihlere denk gelir!

Bizim jenerasyon bilirler.Şimdiki şeytana pabucunu ters giydirecek sıpalarımız gibi,cır cır cır her şeyi büyük bir özgüvenle büyüklerimize soramazdık ki.Merak etmek,soru sormak yasaktı sanki anasını satiim.”Yaşa,Gör,Anla ve Öğren”felsefesi işliyordu benim çocukluğumda.

Hadi yaptık bir yiğitlik sorduk diyelim,karşımızda şimdi bizim yaptığımız gibi bitmek tükenmek bilmeyen bir sabırla cevap verecek,açıklama yapacak büyükler nerdeee?
Hey yavrum hey!
”Kes be sen çocuksun”,”Üff amma da meraklısın yaa”,”Anlamazsın sen,aklın ermez”,”Öyle her şey sorulmaz yavrum”,”Büyüyünce anlarsın”,”Aaaa yeter be sana laf mı anlatıcam,neyse ne işte”falan denirdi.

Büyüklerden manyak ve arızalı olanlar ise kurban bayramının anlamını şöyle açıklardı:
-”Gorkmayıng lan bebeler gorkmayıng.Eğer bu hayvanı kesmeseydik aha bu oğlanları kıtır kıtır kesip yiyecektik
Olayı daha net anlamamız için!dramatizasyon olarak el altında ki bir oğlan,manyak büyüğümüz!tarafından çırpınmasına,bağırmasına aldırmadan zorla yere yatırılır ve boynu kesilir gibi yapılırdı.
"Yaaa bahın gördüngüz mü!Allaaanıza şükredin şimcik taamı?”diyerek bilgi vermenin büyük mutluluğuyla işine dönerdi psikopat ebeveyn!
Umarım kocalarınız çocukluğunda böyle gerzekçe bir dramatizasyonda kullanılmamıştır anacım.

Hayvanın işkembesi boşaltılırken daha dün verdiğimiz taze çimen ve otları sindirecek kadar yaşamadığına üzülerek şahit olurduk çocuk aklımızla.
Başı kesilmiş bir dananın ayakları çözüldükten sonra kalkıp kaçtığına,bir müddet sonra devrilip çırpına çırpına can verdiğine bizzat şahidim ben,siz ne diyorsunuz.
Yahu ben diyorum işte size ayarlar bozuldu,bu yüzden çatlak ve manyak oldum diye.

Sonra güçlü erkekler tarafından el birliğiyle hayvan bir ağaca asılır,derisi elbise çıkarılır gibi yüzülür,parçalanan etleri pay edilir,tahtaların üzerinde annem,yengemler,ananem,gelinler tarafından kuşbaşı kesilir,hemen kavrulur,yufkalara sarılıp afiyetle yenilirdi.

E bu vahşetmiş gerçekten de. Çocuklarımıza böyle bir sahneyi izlemelerine ise asla ve kat’a müsaade etmeyiz şimdi.
Yani dini inançlarım zayıf olsa şu an kurban bayramının en ateşli karşıtlarından biri olur,bayramda bi çatıya çıkar,eğer o hayvanları bırakmazlarsa boğazına bıçak dayadığım bi kasabı öldürmekle tehdit ederdim.

Bu yüzden kurban bayramına karşıt kişileri gerçekten de anlıyorum ve haklı buluyorum.
Ama onların da bizleri haklı bulmasını bekliyorum.Sonuçta bu dini bi inanç,vacip olan bi emir!Asıl amaç kan dökmek,hayvanları katil gibi boğazlamak,salak ve sakar birkaç kasap bozuntusunun elini,kolunu doğraması,birkaç angutun zaptedemediği danaların yolları İspanya'ya çevirmesi değil.Gerçekten et yiyemeyen insanların bu vesileyle et yiyebilmesidir.Asıl amacına uygun yerine getirenlere ne mutlu.Getirmeyenlere yazıklar olsun!

Kız anacım ayrıca iyi ki kurban bayramı var!
Oğlu İsmail'i cırtlatacak olan Hz.İbrahim'e, cebrail o koçu getirmeseydi , kocacıklarımız çoktaaan kıtır kıtır kesilip kavurma olmuşlardı şimdiye.O yüzden bol bol et yeyip kocacıklarınıza kavurmayken değil şimdi sıkı sıkı sarılın yaaaa;)

Ve biz,hep bize öğretilen şekilde kurban kestik.Tek fark bahçeye,kapı önlerine çukur kazarak değil az daha hijyen ortamda,ilkellikten az biraz uzak,asla çocuklarımıza göstermeden ama aynı şekilde kestik yine de.Hayvan kesilmiş,parçalanmış haliyle leğenlerdeki,kovalardaki etlerle eve gelir kocamla ikimiz girer mutfağa kahvaltıda yiyeceğimiz eti kuşbaşı kavurmalık yapardık.Pay edilecek,dağıtılacakları ayırırdık.Ellerimiz,vücudumuz,evimiz et kokar,arındıracam diye domestoslarla banyo yapacak kadar sinir ola ola ,bu rezilliğimizde bir de misafir geliverirse diye aklım çıkararak,bu dini vecibemizi anlaşılmaz bir boyun eğiş,anlamsız bir itaatle yerine getirirdik.Çünkü çocukluğumuzda bunu böyle görmüş ve böyle olmasına inandırmıştık kendimizi!Pıfffff!

Baktık ki çevremizde et dağıtacak fakir bulamıyoruz,millet derin dondurucusuna kışlık kavurmasını yapmak için kurban kesip amacından tamamen saptırılmış olmasına tepki olarak son 5 yıldır nihayet modernleşme yolunda ciddi adım atıp yardım kuruluşlarına kestiriyoruz.Böylece hem dini vecibeyi yerine getirmiş hem de et pisliği rezilliğini çekmemiş oluyoruz.
Yada kendimizi böyle kandırıyoruz.
Amaaaan ne bileyim işte yaaa.
Hepinizin Kurban Bayramı kutlu,mutlu,sağlıklı,huzurlu olsun.
Ne olursa olsun
Yeter ki insan olsun insaaaaaaaan.
TEKRAR İYİ BAYRAMLAR:)))